ABD stratejisi, işgalci Çin güçlerini durdurmak için insansız uçaklar, denizaltılar, gemiler ve diğer gizli yetenekleri kullanacak.

ABD, Çin’in Tayvan’ı olası işgaline karşı Tayvan Boğazı’nı insansız hava aracı sürülerinden oluşan bir “cehenneme” dönüştürmeyi ve bir savaş senaryosunda kuşatılmış adaya yardım etmek üzere ABD ve müttefiklerinin müdahalesi için zaman kazanmayı planlıyor.

Washington Post gazetesi bu ay, Amiral Samuel Paparo liderliğindeki ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’nın, Çin’in Tayvan’a yönelik olası bir işgalini engellemek için drone sürülerini kullanmaya yönelik bir “cehennem” stratejisini açıkladığını bildirdi.

Habere göre, “cehennem” stratejisi planı, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) 2027 yılına kadar gerekirse Tayvan’ı zorla ele geçirmek için savaşa hazır olması yönündeki direktifine yanıt veriyor.

ABD’nin planı, çok sayıda insansız hava aracı, denizaltı, su üstü gemisi ve diğer gizli yetenekleri kullanarak Tayvan Boğazı’nı kuşatmayı ve Çin kuvvetlerini bir ay boyunca yavaşlatarak, ABD ve müttefiklerinin tam bir karşılık vermesini sağlamayı içeriyor.

Washington Post, Çin ordusunun hızlı genişlemesinin ve ABD askeri bütçesindeki kısıtlamaların “cehennem” stratejisinin uygulanmasında önemli zorluklar oluşturduğunu belirtiyor. ABD Donanması’nın insansız hava aracı bütçesi bu yıl 172 milyon dolardan 2025 yılında 101,8 milyon dolara düşecek. Ayrıca ABD Donanması, drone teknolojisini tam olarak benimsemek yerine muhrip ve denizaltı gibi büyük savaş gemileri inşa etmeyi planlıyor.

Çin, ABD’nin 232 katı gemi inşa kapasitesine sahip ve bu da Çin’in, ABD’nin sayısal avantajını dengelemek için bir kuvvet çarpanı olarak insansız teknolojiye yatırım yapmasını acil hale getiriyor. Bu nedenle ABD, Replicator Programı ile Pasifik’te insansız hava aracı sürülerinin geliştirilmesi ve konuşlandırılması planlarını hızlandırdı. ABD Savunma Bakanlığı, hava, kara ve deniz operasyonları için otonom harcanabilir platformların konuşlandırılmasını hızlandırmak amacıyla 2023 yılında Replicator Programı’nı başlattığını bildirdi.

Replicator Programı, ABD Savunma Bakanlığı’nın Eylül 2023’te duyurduğu ve hava, kara ve deniz operasyonları için otonom ve tek kullanımlık platformların hızlı bir şekilde sahaya sürülmesini amaçlayan bir girişimdir. Programın temel hedefi, Çin gibi rakip ülkelerin sahip olduğu büyük askeri kitleye karşı ABD’nin yenilikçi teknolojilerle yanıt verebilmesini sağlamaktır. Replicator Programı, düşük maliyetli ve otonom sistemlerin hızlı bir şekilde üretim ve dağıtımını içeriyor. Bu sistemler, binlerce adetlik sürüler halinde sahaya sürülebilecek ve düşman üzerinde büyük bir baskı oluşturabilecek kapasitede olacak.

ABD Hava Kuvvetleri’nin RAND Corporation düşünce kuruluşu ve Hava Kuvvetleri’nin Savaşla Mücadele Entegrasyon Yeteneği (AFWIC) ofisi ile iş birliği içinde, otonom drone sürülerinin Tayvan’ı bir Çin istilasına karşı savunma potansiyelini ortaya koyan simülasyonlar gerçekleştirdiği bildirildi.

Askeri uzmanlar, “mesh” lazer veri paylaşım ağı kullanan drone sürülerinin başarılı olacağını öne sürüyor ve mesh sisteminin simülasyonlarda kullanıldığını vurguluyor. Mesh ağ yapısı, her cihazın (düğüm olarak da adlandırılır) birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğu bir ağ türüdür. Bu tür ağlarda, veri bir düğümden diğerine, gerektiğinde birkaç ara düğüm üzerinden aktarılır. Bu yapı, ağın dayanıklılığını ve esnekliğini artırır çünkü tek bir bağlantı noktası arızalansa bile veri alternatif yollar üzerinden iletilebilir. Lazer teknolojisi kullanılarak yapılan veri iletimi, genellikle yüksek hızda ve büyük miktarda veri aktarımını mümkün kılar. Bu teknoloji, optik fiber veya serbest uzay optiği (free-space optics) gibi yöntemlerle uygulanabilir. Lazer veri paylaşımı, geleneksel radyo frekansı tabanlı sistemlere göre daha hızlı ve güvenli olabilir. Ayrıca, lazer ışınları hedeflenen noktaya yönlendirilerek veri aktarımı yapılır, bu da müdahale ve kesinti riskini azaltır. Askeri birimlerde, sahadaki birlikler arasında hızlı ve güvenli veri paylaşımı ve acil durum müdahale ekipleri, afet bölgelerinde iletişim sağlamak için bu tür ağları kullanabilir.

Bu ağa bağlı dronların uçuş ve hedefleme verilerini anlık olarak paylaşmasını sağlayarak sürüyü otonom hale getirir. Çin’in balistik ve seyir füzeleri, anti-uydu silahları ve gelişmiş hava savunma ağlarını içeren “Erişim Engelleme/Bölge Yasaklama” (A2/AD) yeteneklerini potansiyel olarak alt edebilir.

Özellikle F-35 ve F-22 savaş uçakları ile bu dronlar eşleştirildiğinde, drone sürüleri tuzak görevi görebilir ve insanlı platformların sensör yeteneklerini genişleterek durumsal farkındalığı ve hedef tespitini artırabilir.

Ancak askeri uzmanlar elektronik savaş, siber saldırılar ve bant genişliği sınırlamalarına karşı güvenlik açıklarını gerekçe göstererek teknolojinin olgunluğuna ilişkin endişelerini dile getirmiştir. 2020 yılında yapılan simülasyonda, ABD’nin kötü bir performans sergilediği önceki simülasyonların Pirus zaferi ile sonuçlandığı belirtilmiştir.

Anahtar Kelimeler:

  • ABD, Çin, Tayvan, Drone, Cehennem Stratejisi, Replicator Programı, Mesh Lazer Veri Paylaşım Ağı, A2/AD, F-35, F-22, Elektronik Savaş, Siber Saldırı, Bant Genişliği Sınırlamaları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here