Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile görüşen Savunma Bakanı Hulusi Akar; “Türkiye’ye karşı lisans ihraç kısıtlamalarının sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda NATO ittifakın da birtakım sıkıntılar yaşamasına sebep oluyor.” dedi.

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, ülkemize ziyaret gerçekleştiren Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile bir araya geldi. Bakan Akar’ın askerî törenle karşıladığı Alman mevkidaşı Karrenbauer, tören kıtasını selamlamasının ardından Şeref Defteri’ni imzaladı. İki Bakan baş başa gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.

Türkiye ile Almanya arasındaki tarihî ve kültürel bağlara vurgu yapan Bakan Akar, “Şubat ayında Berlin’de yaptığımız ziyaret sırasında olduğu gibi burada da son derece yapıcı, olumlu, karşılıklı anlayış ve yaklaşım birliği içinde görüşmemizi tamamladık.” diye konuştu.

Bakan Akar, görüşmenin karşılıklı güven ve samimiyet içinde geçtiğini belirterek “İkili, bölgesel ve küresel konularda ve NATO içinde karşılıklı görüş ve bilgi alışverişinde bulunduk. Belirli konulardaki değerlendirmelerimizi samimiyetle paylaştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Şansölye Merkel ile yaptığı görüşme, onların çizdiği çerçeve işimizi kolaylaştırdı.” ifadelerini kullandı.

Bakan Akar, görüşmede savunma sanayi ile askerî eğitim, iş birliği konularında da yapılanların gözden geçirildiğini belirterek savunma ve güvenlik alanında ilave somut olarak neler yapılabileceğini de görüştüklerini söyledi. Türkiye ve Almanya arasındaki savunma sanayi alanındaki yakın iş birliğine dikkati çeken Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu: “Birçok silah, araç, gereç konusunda ortak çalışmalarımız var. Önümüzdeki dönemde bu yaptığımız faaliyetlerin, ortak çalışmaların daha da gelişebilmesi için bazı konularda, özellikle kısıtlamalar konusunda bazı somut adımlar atılması gerektiğini kendilerine ifade ettim. Kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini Sayın Bakan’a söyledik. NATO’nun bir müttefiki olarak, NATO’nun içinde, merkezinde görev yapmakta, kendisine düşen gerekli sorumlulukları, karada, denizde, havadaki faaliyetleri çalışan, tatbikatlarda, operasyonlarda her türlü katkıyı sağlayan Türkiye’ye karşı lisans ihraç kısıtlamalarının sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda ittifakın da birtakım sıkıntılar yaşamasına sebep olduğunu da Sayın Bakan’la görüşme, konuşma, izah etme fırsatı bulduk. Belirli ölçülerde de olsa, bu tür kısıtlamaların ülkemizin ve dolayısıyla NATO’nun da etkinliği ve caydırıcılığı bakımından çok ciddi, olumsuz etkiler yaptığını söylemek yanlış olmayacak. TSK sadece kendi ülkesinin değil aynı zamanda NATO’nun AB’nin ve Avrupa’nın 70 yıldan beri güney ve güneydoğu sınırlarını korumaktadır. TSK aynı zamanda NATO’da tatbikatlara, kuvvet yapısına ve diğer kadrolara da ciddi şekilde katkı sağlamaktadır. Herhangi bir kısıtlama Türkiye’nin dolayısıyla da İttifak’ın birtakım zaaflara düşmesine sebebiyet verebilir.”

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de gösterilen sıcak ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek konuşmasına başladı. Türkiye ve Almanya’nın uzun bir tarihle birbirine bağlandığını belirten Bakan Karrenbauer, yaşanmışlıkların da bu bağı güçlendirdiğini bunların en önemli örneklerinden birinin BioNTech aşısını bulan bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci olduğuna işaret etti.

“Berlin’de yapmış olduğumuz görüşmenin devamını burada çok büyük bir açıklıkla ve yoğun bir şekilde sürdürebildiğimiz için büyük bir sevinç duydum.” diyen Alman Bakan Karrenbauer, “İyi ortaklar birbirlerini dinlerler ve her türlü pozisyonlarını anlamaya çalışırlar her ne kadar sonunda her pozisyona da ‘evet’ demeseler. Bugün yapmış olduğumuz görüşmede aslında genel anlamda büyük çoğunlukla mutabık kaldığımızı da gördük.” diye konuştu.

NATO’ya karşı ortaya çıkan tehditlerin giderek çeşitlenmeye başladığını, bunların birlikte göğüslenmesinin gerekliliğine vurgu yapan Bakan Karrenbauer, şunları söyledi: “Bir tarafta uluslararası terörizmle ilgili alan var diğer taraftan da Rusya’dan gelen tehdit var. Bunları da görüştük. Rusya ile ilgili olarak bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Doğu Denizi’nden Karadeniz’e kadar olan NATO’nun doğu kanadı ile ilgili olan bir değerlendirmeye ihtiyacımız var.Almanya olarak biz sadece Doğu Denizi’nde değil giderek NATO’nun doğu kanadında da olmak üzere daha fazla katkı yaptığımızı ve çok uluslu olmak üzere Romanya’daki katkılarımızın olduğunu, hava polisliği çerçevesinde de iki Eurofighter ile birlikte destek sunduğumuzu da ifade ettik. Bu konudaki desteklerimiz ile Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi konusundaki desteğimize de devam edeceğimizi ifade ettim. Türkiye’nin hemen sınır bölgeleri, komşularıyla ilgili olarak da görüşme fırsatımız oldu. Önümüzdeki hafta Berlin’deki bir konferansta Libya’daki durumun daha da istikrarlı hâle gelmesi için gerekli görüşmeler de yapılabilir diye umuyorum. Umarım Irak’taki durum da özellikle NATO’nun oradaki pozisyonu itibarıyla da daha iyi bir yönde kendini bulabilir, gelişmesi sağlanabilir. Kuzey Irak ile ilgili olarak da konuşma fırsatımız oldu.” 

Görüşmede Afganistan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktaran Bakan Karrenbauer, şöyle konuştu: “İster Türkiye ister Almanya olsun başka birçok ülke de 20 yıldan beri Afganistan’da mücadele ediyor. Baktığımızda birçok insanımızı kaybettik. Önemli derecede harcamalar sağlandı. Şu anda gelinen nokta da orada edinilmiş kazanımların bundan sonra da devam ettirilmesi yönünde. NATO’nun Kararlı Destek Misyonu’nu tamamlayarak bu şekilde bir gelişmenin ortaya çıkmasıyla birlikte bizler oranın güvenliğinin sağlanması, oranın altyapısı ile ilgili yapılması gereken çalışmalar ve yatırımların yapılmasıyla ilgili olarak, diplomatik temsilciliklerin de güvenliğinin sağlanması gibi konularda destek vermemiz gerekiyor. İlk adım da tabii ki diplomatik misyonların orada muhafaza edilmesi gerektiğini ifade ettik ve mutabık kaldık. Güvenliğin, ilk etapta havaalanının güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Altyapının da desteklerle inşa edilmesi gerekiyor. Türkiye önemli bir rol üstlenme yönünde bir adım atması durumunda müteşekkir olacağımızı ifade ettim. Ama tek başına Türkiye’nin tabii ki bunu yapabilmesi söz konusu olamayacaktır Türkiye’ye tüm ittifak ülkelerinin de destek vermesi gerektiğini de ifade etmiş olduk. İttifak içerisinde ortaklar olarak ilke bakımından herhangi bir çatışma söz konusu ise, sorunlar varsa bunu uluslararası hukuk çerçevesinde ve temelinde müzakere ederek çözümün sağlanması yönünde görüşümüzü bildirdik. Bu tabii ki özellikle Doğu Akdeniz’deki sorunlu alanlar ve konularla ilgili bir durum. Hem Türkiye’ye hem de Yunanistan’a geçmiş dönemde yeniden görüşmeleri başlatmasından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bu görüşmelerin devam ettirilmesinin önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Almanya olarak biz diyaloğun desteklenmesi gerektiği yerde desteğe hazırız. Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Şansölye arasındaki görüşmede de bu konu geçmişti.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here