ANKA-3 İlk Mühimmatlı Uçuşunu Başarıyla Tamamladı

0
45
ANKA-3

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen İnsansız Savaş Uçağı ANKA-3, mühimmatlı ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.

TUSAŞ tarafından yapılan açıklamada, “ANKA-III mühimmatlı ilk uçuşunu gerçekleştirdi! Tam bağımsız Türkiye yolunda, gücümüzün ve kararlılığımızın eseri ANKA-III, ardı ardına kaydettiği başarılarla bizlere heyecan ve gurur veriyor. Savunma sanayimiz, yerli ve milli teknolojimizin gücüyle yarınlara hızla ilerliyor.” denildi.

Geçtiğimiz hafta ANKA-3, iniş takımlarını havada kapatarak kritik bir aşamayı daha geride bıraktı.

ANKA-3’ün operasyonel olarak ciddi bir taşıma kapasitesi bulunmaktadır; yüksek hızda, 44 bin fit yüksekliğe çıkabilir ve 40 bin fit’te görev yapabilir. Toplam uzunluğu 9,5 metre, kanat açıklığı 12,5 metredir. Havada kalış süresi 10 saat, seyir hızı 250 knot, azami seyir hızı ise 425 knot’tur.

ANKA-3’te biri gövde altında, ikisi dahili, ve kanat altlarında ikişer olmak üzere toplam 7 silah istasyonu bulunacaktır. Dahili silah istasyonu, birer adet Mark 83 sınıfı silah taşıyabilir veya hacmine göre daha fazla sayıda daha küçük mühimmat barındırabilir. Kanat altındaki ilk büyük istasyonlarda SOM-J ve yine Mark 83 sınıfı silahlar taşınabiliyor. Kanat dışındaki istasyonlarda ise nispeten küçük silahlar taşınabiliyor. Dolayısıyla ANKA-3, geniş bir silah taşıma yelpazesine sahiptir.

265 kilogram ağırlığındaki Mk-82 bombası, TÜBİTAK SAGE ve ASELSAN tarafından geliştirilen GÖZDE kiti sayesinde lazer güdümlü bir füze haline getirilebilmektedir. Bu dönüştürme, mühimmatın hassas vuruş kabiliyetini önemli ölçüde artırmaktadır.

ANKA-3’ten 40 bin fit yükseklikten ateşlenen bir Mk-82 bombası, üzerinde bulunan GÖZDE lazer güdüm kiti ile yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki bir hedefi vurabilir. Bu tür mühimmatların genellikle 3 metre gibi düşük bir CEP (Circular Error Probable – Dairesel Hata Olasılığı) ile hedefi vurması beklenir. Bu da mühimmatın oldukça hassas olduğunu göstermektedir.

ANKA-3, kuyruk bölümü olmayan “uçan kanat” tasarımına sahiptir. Bu tasarım, geleneksel uçaklarda radar izini artıran yatay ve dikey stabilizörlerin bulunmaması nedeniyle radar kesit alanını (RCS – Radar Cross Section) önemli ölçüde azaltır.

Uçağın silahlarının bir kısmı dahili bölmelere yerleştirilmiştir. Bu, mühimmatların dışa doğru çıkıntı yapmasını engelleyerek radar izini daha da azaltır. Harici silah taşıma durumu radar izini artırabilse de, bu mühimmatların radar izini minimize edecek şekilde entegre edilmesi hedeflenmektedir.

ANKA-3’te radar soğurucu malzemeler (RAM – Radar Absorbing Material) kullanılması da radar görünürlüğünü düşürmek için kritik bir rol oynamaktadır. Bu tür malzemeler, radar dalgalarının yansımasını azaltarak uçağın tespit edilmesini zorlaştırır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here