ABD’de Trump yönetimi Türkiye’ye S-400 alımı sebebiyle CAATSA yaptırım kararını uygulayacağını açıkladı. 2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.Bu yaptırımlar Türkiye’yi ne kadar etkileyecek?

Türkiye’ye karşı alınan CAATSA yaptırımlarında hasım olarak Rusya’nın olduğu ortaya çıkıyor.Yasanın çıkma nedeni Rusya’nın Kırımı gayri hukuki bir şekilde ilhak etmesi, 2016 yılında ABD seçimlerinde Rusya’nın dezenformasyon kampanyasıyla müdahil olma iddialarıdır. ABD bu yasa ile Rusya’nın savunma şirketlerini ve bu şirketler ile ticari ilişkiye giren 3.ülkelerin şirketlerinede yaptırım kararı aldı.Bu şirketler arasında S-400’ün üretici firması Almaz-Antey’de bulunuyor.

Türkiye’ye uygulanan yaptırım kararı aslında CAATSA kapsamında Rusya’nın savunma şirketleri ile ticari anlaşma yapan 3.ülke şirket, taraflar ve tüzel kişilerdir.Dolayasıyla bu Türkiye’ye karşı alınan bir yaptırım kararı değildir.CAATSA listesinde yer alan Rus savunma şirketi Almaz-Antey’den S-400’ü satın alan kişi ve kurumlara yaptırım uygulanmıştır. CAATSA yaptırımı Ekonomik bir yaptırım değil, sadece Rusya’dan silah alan kurumlara yönelik bir karardır.

CAATSA’nın Savunma Sanayii Başkanı ve yardımcılarının yanında kurumuda kapsaması, ağıra yakın bir yaptırım olarak değerlendiriliyor. 2018 yılında Çin’e uygulanan yaptırım kararı ile hemen hemen aynı olan bu kararın farkı, SSB’ya tekabül eden Çin kurumuna ABD dolarıyla işlem yapmasını engelleyen ilave madde olmamasıdır.

SAVUNMA SANAYİNİ NE KADAR ETKİLEYECEK ?

Türkiye’de ordunun ihtiyaçları Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Genel Müdürlüğü ve Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından karşılanıyor. Genelde SSB, Türk Savunma Sanayii’ne kapasite arttıracak, savunma eko sistemi kuran ve projeleri yöneten bir kurumdur.

Uzmanlar, CAATSA yaptırımından, SSB’nin yürüttüğü projelerin etkilenmesini bekliyor. Özellikle Türk savunma sanayinin ‘uzun vadede’ gelişmesine bir engel oluşturacağı ön görülmektedir.Büyük platformların üretim projelerinde çok uluslu, çok iştirakli konsorsiyumlar üzerinde yürümektedir. CAATSA sonrası ABD firmalarının yanında Avrupa firmalarının ve diğer ülkelerin nasıl bir yaklaşım sergileyeceğini görmemiz gerekecek. CAATSA yaptırımı Milli Savunma Bakanlığı’nı kapsamadığından askeri alımların Bakanlık üzerinden yapılmasında bir engel yok.

Üst düzey silah sistemleri üretim aşamasında bir çok sistem ve alt sistemlerin bir araya gelmesi ortaya çıkar. Örneğin Türkiye’nin ürettiği SİHA’larda kamera sistemleri Kanadalı bir firma tarafından üretilmektedir. Güç grubunu motoru başka bir ülkeden temin edilmektedir. SİHA’nın kullandığı füzelerin navigasyon ve güdüm sistemi başka bir firmadan temin edilmektedir.Dünyadaki orta büyüklükteki devletler bir çok silah sistemi bu şekilde üretilmektedir.Dolayısıyla projelere tek tek inceleyerek hangi projenin yaptırımdan etkileneceği belirlenebilir.

Türk savunma sanayi içerisinde faliyet yürüten SSB’nin iştirakinin olduğu kurumlar var. Örneğin TUSAŞ’ta SSB’nin yüzde 40’ın üzerinde hissesi var. Yine STM’de hissesinin olduğu biliniyor.Fakat bu iki kurumda SSB’nin yüzde 50’nin üzerinde hissesi yok. Çünkü CAATSA yaptırımı yüzde 50’nin üzerinde olduğu zaman uygulanıyor.

Diğer bir konuda teknoloji ihracat lisanlarının askıya alınmasıdır. ABD teknolojisi ile üretilen silah sistemini Türkiye 3.taraflara satışını bu yaptırım kararı ile gerçekleştiremeyecek. Örneğin Pakistan’a satılması planlanan ATAK Taaruz helikopter ihalesinde, güç grubu motoru ABD firması tarafından üretiliyor. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yürüttüğü Hür Jet projesinde muhtemel motor seçeneklerinden bir tanesi ABD üretimi. Bu ürünleri export lisanlarının iptal edilmesi projelerin devamını ve üretimini engelleyecektir. Uzmanlar bu projeleri CAATSA öncesi ve sonrası olarak değerlendirmek gerektiğini belirtiyor.CAATSA öncesi ABD’den teknoloji anlaşması yapılmış ürünlere kağıt üzerinde bir engelleme yok. Engelleme CAATSA sonrası dönem için başlıyor. Pratikte ise örneğin Pakistana ATAK helikopteri ihraç etmeye kalktığımızda ABD engel çıkarıyor.Bu engellemelerin bir adı yoktu, şimdi CAATSA ile bu bilinmezlik kalktı.Artık bu yaptırım ile SSB,nin ABD’den alt sistem tedarik edemeyeceği kesinleşmiş oldu.

TÜRKİYE’YE UZUN ZAMANADIR ÖRTÜLÜ AMBARGO UYGULANIYOR

Avrupa ve ABD adı konmamış bir ambargoyu uzun bir zamandır uyguluyordu. Zeytin Dalı operasyonun ardından Almanya, Deniz Kuvvetleri dışında askeri teçhizat satışını yapmayacağını açıkladı. Örneğin Zeytin Dalı Harekatında Suriye içlerine giren tanklarımız terör örgütleri tarafından kullanılan tanksavar füzeleri ile kayıp vermeğe başladı. Türkiye tankaları korumak için aktif koruma sistem aradı.Doğal olarak tank tedarikçisi Almaya’dan bu sistem satın alınmak istendi, fakat Almanya satmadı.Bunun üzerine Türkiye harekat devam ederken acil alım kapsamında SSB’nin devreye girmesi ile Ukrayna’dan aktif koruma sistemini tedarik etti.

ABD’NİN TÜRKİYE’YE İHRACAT İZNİ, YARIM MİLYAR DOLARI AŞMIŞTI

ABD Dış işleri Bakanlığı verilerine göre, 2019’de ABD’den Türkiye’ye ihracat izni verilen savunma malzemeleri ve hizmetlerinin toplam değeri 581,6 milyon dolar. Bunun 199,5 milyon dolarlık kısmı uçak parçaları, 161,6 milyon dolarlık kısmı ise uçak motorlarında da kullanılan gaz türbinli motor. 

2018’de ise ihracat lisansı alan savunma malzemeleri ve hizmetlerinin toplamı 472,7 milyon dolardı. Bunun 142,5 milyon dolarını gaz türbinli motorlar, 93,5 milyon dolarını atış kontrolü, lazer ve navigasyon malzemeleri, 90,1 milyon dolarını ise muhimmat ve ağır silahlar oluşturuyordu. 

Türkiye’nin sipariş ettiği iki F-35 uçağından birinin resmi teslimat töreni 21 Haziran 2018’de Teksas-Fort Worth’te düzenlenmişti. 

2017’ye bakıldığında ise ihracat izni değeri 252 milyon dolar. Atış kontrolü, lazer ve navigasyon malzemeleri, 66 milyon dolar ile ilk sırada yer alıyor. Bunu 53,5 milyon dolar ile askeri elektronik sistemleri izliyor. Üçüncü sırada ise 34,2 milyon dolar ile gaz türbinli motorlar bulunuyor. 

ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı’nın verilerine göre Türkiye’nin satın aldığı askeri malzemelerin değeri, mâli yıl dönemlerine göre aşağıdaki şekilde:  “2017’de 231 milyon 401 bin 882 dolar, 2018’de 37 milyon 31 bin 962 dolar, 2019’da 134 milyon 779 bin 668 dolar, 2019’da 134 milyon 779 bin 658 dolar, 2020 yılında ise 82 milyon 195 bin 407 dolar.

12 MADDELİK CAATSA YAPTIRIM LİSTESİ

CAATSA’nın 235. maddesi, ABD Başkanı’nın “ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği” yaptırımları 12 maddede düzenliyor:

“1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi

2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi

3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi

4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi

5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi

6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması

7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması

8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması

9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması

10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması

11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı

12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.”

Yasanın ilgili maddesine göre, Başkan, bu 12 maddeden en az 5’ini seçip uygulamakla yükümlü.

Kaynak: Ajanslar, EDAM,

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here