İkinci Dünya Savaşı ve soğuk savaş dönemindeki ihtiyaçlara göre geliştirilmiş, müteakiben muharebelerin şehirlere kayması sonrasında
üzerine yeni yetenekler ilave edilen tank versiyonları bugün ülkelerin tank envanterinin neredeyse tamamını oluşturmaktadır.

Batıda mevcut tanklar günümüzün ihtiyaçlarını karşılayacak versiyonlarına modernize edilirken envanter sayılarında azalmalar olduğu görülmektedir.

Yeni versiyon tanklar, üzerindeki silah sistemleri ile bir silah istasyonuna dönüşürken artırılmış beka yetenekleri ile de ağırlık limitlerini doldurma noktasına gelmiş durumdadır.

Bu dönemde aktif modüler zırh yapısı ve otomatik doldurucuya sahip tanklar nispeten daha hafif olma özelliklerini korumuştur. Bu özeliklerin benimsendiği Çin, Japonya ve Kore Cumhuriyeti tarafından geliştirilen Tip 99, Tip 10 ve K2 gibi tanklar bunlara örnektir. Ayrıca Hindistan, İsrail
ve Pakistan envanterlerine yeni tanklar almıştır.

Tankların geleceği birçok ülke ve uluslararası savunma örgütlerinde tartışma konusu olduğu ve tanka olan ihtiyacın devam edeceği gerçeğinin kabul gördüğü yakın dönemde, Rusya’nın geliştirdiği T14 ARMATA Tankı önceki tanklardan farklı konseptte olmasıyla dikkat çekicidir.

Tamamen insansız kule ve üzerinde sahip olduğu silah sistemleri, aktif koruma sistemi ve mürettebat bölmesi zırh koruması ile önceki tanklardan farklılık göstermektedir. Bununla birlikte; ABD’nin “Mobile Protected Firepower” ve “Optionally Manned Fighting Vehicle” isimli proje çalışmaları, Almanya ve Fransa’nın Leopard ve Leclerc Tankları baz alınarak yeni bir tank geliştirme çalışmalarının olduğu bilinmektedir. Bu dönemde geliştirdiğimiz ALTAY tankı dikkat çeken önemli bir projedir.

Günümüzün muharebe sahası ihtiyaçları ve geleceğe yönelik öngörüler
dikkate alındığında geçtiğimiz dönemde tank tasarımı için sacayağı
durumundaki üç önemli özellik olan Beka, Ateş Gücü ve Mobilite unsurlarının yanına muharebe sahasında tankların etkinliğini arttıracak bileşenlerin (Entegrasyon, Adaptasyon, Sürdürülebilirlik) eklenmekte olduğunu görüyoruz.

Geleceğin tank ve zırhlı araçlarının yukarıda belirtilen altı ana unsurun maliyet odaklı bir senteziyle şekillendirileceği değerlendirilmektedir.
Beka kapsamında; otomatik doldurma sistemli tank kulesinin tamamen
insansızlaştırılarak mürettebatının tank gövdesinde korunması, gelişmiş zırh teknolojileri, gelişmiş aktif/pasif koruma ve uyarı sistemleri, radar ve kızılötesi izi düşüren tasarım tedbirlerinin uygulanması, durumsal farkındalığın artırılması, mürettebatın yaşam desteğinin artırılmasına yönelik çalışmalar tankın tasarımına etki edecektir

Bu gelişmelere paralel olarak tankların önceki nesillere göre fark yaratacak ve mevcut yeteneklerini önemli ölçüde arttıracak diğer gelişmeler Entegrasyon başlığı altında ele alınmaktadır. Atış kontrol sistemleri ve ağ merkezli harp yetenekleri öne çıkacaktır.

Yapay zekâ teknolojisinin bu alanda kullanılmasıyla anılan sistemlerin etkinliklerinin artırılması hedeflenmektedir. Böylece hedeflerin çok daha kısa sürede ve doğrulukla tespit ve teşhis edilmesi ve ateş altına alınması mümkün olabilecek, tankların sevk ve idare etkinliği arttıracaktır.

Tanklar, sadece üstün vuruş gücüne sahip manevra birlikleri olmanın da
ötesinde geçecek ve entegre komuta kontrol sistemleri sayesinde, doğru yer, doğru zaman ve doğru çoklukta kullanılabilen güçleri ile çok daha esnek ve yüksek başarımlı görevler icra edebilir hale gelecektir.

Algılayıcılardan alınan verilerle milisaniyelerde gerçekleştirilen balistik hesaplamalar, stabilizasyon hassasiyetlerinin arttırılması ve bunu destekleyecek yönlendirme sistemleriyle tankların ilk atımda vuruş yeteneklerinin daha da artırılması mümkün olabilecektir.

Adaptasyon yeteneği ve modüler esnek sistem mimarileri sayesinde
sahada ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap verebilecek sensör entegrasyonları kolaylıkla sağlanabilecektir. Konvansiyonel harp gereksinimlerinin yanı sıra asimetrik tehditler başta olmak üzere tasarım döneminde öngörülmeyen tehdit setlerine karşı gerek etkinlik gerekse diğer ateş destek unsurlarına ihtiyaç duyduğu verileri sağlayabilecek algılayıcılar ile ihtiyaç duyulduğunda donatılabilecektir.

Gelişen atış kontrol sistemleri ile birlikte kullanımı yaygınlaşan akıllı mühimmatlar tank ve zırhlı araçlar için muharebe sahasında oyun değiştirici rol almaktadır. Akıllı mühimmatlar, klasik tipte mühimmatlarla benzer fiziksel ve yapısal özellikler korunarak, gelişmiş elektronikler ve bunlar üzerinde çalışan yazılımlarla mühimmatlara kritik akıllı yeteneklerin kazandırılması ile ortaya çıkmaktadır. Akıllı Mühimmatların tanklarda yaygınlaşması ile Ateş Gücü önemli ölçüde artış sağlayacaktır.

Geleceğin zırhlı araçları kapsamında fark yaratacak önemli çalışmalardan birisi de insansızlaştırma olacaktır. Gelişen teknoloji ile beraber insansız sistemlere doğru olan eğilimin daha da artacağı değerlendirilmektedir. Operatör sayısı azaltılmış ve/veya tamamen otonom kullanılabilen robotik tank ve zırhlı araçların geleceğin muharebe sahasını domine edeceği öngörülmektedir. Yapay zekâ kullanarak araçları daha az mürettebat ile işletmek mümkün olacaktır. Yapay zekâ ile desteklenen sistemlerde, operatörler sistemi kontrol etmeden çok, otomatik olarak gerçekleştirilen faaliyetleri onaylayan, kritik kararları alan ve son kontrolü yapan makam durumuna geçecektir.

Araçlarda hibrit ve elektrikli çekiş sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Elektrikli çekiş sistemine sahip insansız-robotik tankların geliştirilmesi ile tanklar için oldukça yüksek ağırlık bütçesine sahip olan zırh miktarında önemli bir azaltıma gidilebilecektir. Bu sayede tankların hafifleyeceği ve Mobilite yeteneklerinin sahada fark yaratacak şekilde artış göstereceği öngörülmektedir.

Tank ve zırhlı araçların idame edilebilirliği muharebe sahasında kritik öneme haizdir. Tasarım aşamasından başlanarak araçların gayri faal kalmayacak şekilde tedbirler alınması Sürdürülebilirlik gereksiniminin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Sistem mimarisi oluşturulurken mümkün olduğunca fazla ortak birim kullanılması ve alternatif senaryolar
oluşturulması (Komutan-Nişancı birimleri) sayesinde herhangi bir arıza durumunda tankın silah yeteneklerini kullanarak muharebe etmeye devamını sağlayacaktır.

Gelişen sensör teknolojileri sayesinde takvime dayalı bakım yerine, sensör bilgilerine dayalı, işlevsel durum temelli bakım (yapay zekâ ve büyük veri analitiği yaklaşımları ile) bakım onarım maliyetlerinden büyük tasarruf sağlanabilecektir. Ancak sistemlere/cihazlara sadece sensör yerleştirmek sorunu çözmeyecek, verinin platformdan güvenli bir şekilde toplanması ve siber güvenlik konuları kritik hale gelecektir.

Geleceğin tank ve zırhlı araçlarına yön vereceği değerlendirilen altı unsurun sağlanması esnasında mutlaka dikkate alınması gereken odak unsur ise Maliyet olmaktadır. Günümüz koşullarında, hem yurt içi kaynakların verimli kullanımının sağlanması, hem de oluşturulan tank ve zırhlı araç çözümlerinin dost ve müttefik ülkelere ihracatının gerçekleştirilebilmesi için üstün teknik özelliklerin maliyet etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi esastır. Tank ve zırhlı araçların teknolojik gelişmelere de bağlı olarak dönüşmesi ve yetenekleri arttırılarak muharebe sahasının en önemli aktörleri olmaya gelecekte de devam etmesi beklenmektir.

Kaynak:

ASELSAN Dergi 105. sayı

Hazırlayan Eşref Demirdağ
Alan Uzmanı SST / Kara ve Silah Sistemleri Program Direktörlüğü

Hazırlayan
Serhan Özsoy
Direktör SST / Kara ve Silah Sistemleri Program Direktörlüğü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here