Türkiye’nin program ortağı da olduğu F-35 Projesi kapsamındaki ilk uçağının teslimatı 21 Haziran’da Teksas-Fort Worth’te düzenlenen tören ile yapıldı.Teslim alınan İlk 4 uçağımız 2020 sonuna kadar ‘Türk pilotların eğitimi’ için ABD’de kalacak, müteakiben Türkiye’ye gelecek.

Törene Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Serdar Demirel ile Genelkurmay Plan-Prensipler Başkanlığı’ndan Tümgeneral Reha Ufuk, Büyükelçilik yetkilileri katıldı.

Lockheed Martin Başkanı ve Üst Yöneticisi Marillyn Hewson da Türkiye Cumhuriyeti’ne ilk F-35 uçağını teslim etmekten onur duyduklarını belirtti.

Hewson, “Programa ortak ülkeler için bu uçağın gelişmiş yetenekleri ve teknolojileri gerçekten dönüştürücü olacak. Onlarca yıl boyunca F-35, dünya çapında küresel güvenliği artırmada belirleyici bir rol oynayacak.” dedi.

Programda 9 ülkenin ortak çıkarları için birlikte çalıştıklarını belirten SSM Müsteşar Yardımcısı Serdar Demirel“Bu uçağın hem kendi özel ihtiyaçlarımızı karşılamasını istiyoruz hem de çok güzel bir silah sistemi ortaya koyarak dünya barışına katkıda bulunmak istiyoruz.” diye konuştu.

F355

18-0001 kuyruk numarasıyla teslim alınan ilk F-35 uçağı pilot eğitimlerinde kullanılmak üzere Arizona’da yer alan Luke Hava Üssü’nde görevlendirilecek.Uçakla birikte 13 Türk pilotu ve 332 teknik bakım ekibinin eğitimleride bu üstte gerçekleştirilecek.

Milli Savunma Bakanı Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 1 Kasım’da yaptığı konuşmada, ilk 2 adet F-35 uçağının 21 Haziran 2018’de teslim alınarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girdiğini söyledi. Akar, ” 4’üncü uçaklar ise Mart 2019’da teslim alınacaktır. İlk 4 uçağımız 2020 sonuna kadar Türk pilotların eğitimi için ABD’de kalacak, müteakiben Türkiye’ye gelecektir. 5’inci ve 6’ncı uçaklar ise Kasım 2019’da Türkiye’ye intikal edecektir. 2018 ile 2020 arasında 13’ü pilot olmak üzere 332 personel eğitimlerini ABD’de alacaktır..” dedi.

Türkiye’de F-35 uçaklarının konuşlandırılacağı, pilot ve bakımcı eğitimlerinin gerçekleştirileceği Entegre Eğitim Merkezine de ev sahipliği yapacak ilk üs olan Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığının aktivasyon çalışmaları devam ediyor. İlk uçakların Kasım 2019’da Türkiye’ye gelişinin ardından 2020’de burada eğitim faaliyetlerine başlanacak.

ABD SENATOSU F-35 VE YENİ NESİL SİLAHLARIN TÜRKİYE’YE SATIŞINI YASAKLAMIŞTI

ABD Senatosu, 18 Haziran Pazartesi günü aldığı kararla, Türkiye’ye savaş uçağı F-35ile CH-47  Chinook tipi ağır nakliye helikopteri gibi savunma alanında ‘yeni nesil silahların’ satışını yasaklayan tasarıyı kabul etmişti.

Kabul edilen tasarıda, “Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasının iki ülke arasındaki tansiyonu yükselttiği” ve “Amerikalı rahip Andrew Brunson’ın salıverilmesi gerektiği..” dikkat çekilmişti.

ABD’li rahip Andrew Brunson’ın tahliye edilmesinin ardında Türkiye-Amerika ilişkilerinde ‘olumlu gelişecek’ beklentisi F-35 uçaklarının teslimi kosunda sorun yaşanmayacağı belirtiliyor.

Türkiye’nin F-35’i üreten müttefik ülkeler içinde yıllardır yer alması ve bazı önemli uçak parçalarının Türkiye’de üretilmesinden dolayı, siyasi ilişkiler ne kadar kötüleşirse kötüleşsin F-35 programının etkilenmeyeceğini tahmin eden bazı savunma analistleri bulunuyor.

Tasarının Başkan Donald Trump’ın onayına gönderilecek olan nihai versiyonda Türkiye ile ilgili bir düzenleme olup olmayacağı, böyle bir düzenleme yer alırsa bunun nasıl olacağı ise henüz bilinmiyor. Başkan’ın imzası ile NDAA yasalaşabilir ya da veto edilerek tekrar görüşülmek üzere Kongre’ye geri gönderilebilir.

Tasarı metni üzerinde değişiklik yapılma ihtimali olduğu gibi, Senato ve Temsilciler Meclisi’nin ortak bir şekilde hazırlayacağı metin üzerinde uzun pazarlıkların yürütülmesi de olası.

Tasarıda, ABD Savunma Bakanı‘nın Dışişleri Bakanı ile istişare ederek, ABD ile Türkiye ilişkilerinin durumuna dair ilgili Kongre komitelerine bir rapor sunması isteniyor.Bu raporun tasarının yasalaşmasından en geç 60 gün içinde sunulması gerekiyor.

Tasarıda raporda yer alması talep edilen konular ise şöyle sıralandı: ABD’nin İncirlik Hava Üssü ve diğer yerlerdeki askeri faaliyetler de dahil olmak üzere Türkiye’deki askeri ve diplomatik varlığına dair değerlendirme.Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerini satın alma sürecinin, bunun ABD-Türkiye ikili ilişkilerine potansiyel etkileri ve aynı zamanda F-35, Patriot füze savunma sistemi, CH-47 Chinook helikopter, AH-1 Cobra taarruz helikopteri, Black Hawk Genel Maksat ve F-16 gibi diğer Türkiye ile ortak kullanılan ABD silah sistemleri ve platformları üzerindeki etkilerine dair inceleme.

Türk hükümeti tarafından satın alınabilecek olan diğer hava ve füze savunma sistemlerinin tespit edilmesi. Tasarıda, bu rapor sunulana kadar, Türkiye’ye büyük askeri malzeme teslimatının askıya alınması öngörülüyor.

ABD BASINI: TÜRKİYE F-35’LERİ ALSA BİLE KULLANILMAYACAK

The Drive Dergisi’nde Joseph Trevithick tarafından kaleme alınan yazıda, “Türkiye’nin, F-35 jetleri için yedek parça ve sürdürülebilirlik açısından gerekli olan başka alanlar konusunda hayati bir destek sistemi olan ALIS’e erişiminin engelleneceği” iddia edildi.

Bu durumdan ötürü, Türkiye yedek parçalar olmadan uçakları uzun süre kullanamayacak.

Dergide yer alan yazıda şu bilgilere yer verildi: “F-35 jetlerinin üreticisi olan Lockheed Martin’in sitesinde ALIS sistemine ilişkin olarak, jetlerin uçabilmesi için çelik, elektronik bilimi ve motor gücünden daha fazlasının gerekli olduğu belirtiliyor. F-35 operatörlerinin uçağın sistemlerini koruyabilmek ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için otonom lojistik bilgi sistemi olan ALIS’e ulaşabilmesi gerektiği ifade ediliyor. Zira ALIS’in, uçakların ‘bilişim omurgası’ olduğu ve gücünü desteklediği belirtiliyor.”

F-35 PROJESİNDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ NEDİR ?

Türkiye, dünyanın önde gelen silah üreticisi Lockheed Martin tarafından geliştirilen Müşterek Taarruz Programı kapsamındaki beşinci nesil savaş uçağı F-35 Lightning II projesine 2002 yılında dahil oldu.

Eski Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 2014 yılında yaptığı açıklamada uçaklar için 25 milyar dolar ödeme yapılacağını söyledi.

Yapılan anlaşmayla F-35’in bazı parçalarının Türkiye’deki üreticiler tarafından tedarik edilmesi de öngörülüyor.

F-35 projesinin web sitesinde yer alan bilgiye göre, bu projenin Türkiye’deki şirketlere toplam katkısı yaklaşık 12 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Şu ana kadar proje ortaklarına sağladığı gelirin ise 5,5 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

Projenin tedarikçileri arasında ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, AYESAŞ, Alp Havacılık, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) gibi şirketler yer alıyor.

ASELSAN’ın hisseleri, F-35 projesine dahil olmasının ardından yüzde 1400’ün üzerinde değer kazandı. Ancak Kasım ayından bu yana ABD’nin F-35 ile ilgili kısıtlamalar getirebileceği yönündeki haberlerin yarattığı kaygılardan bu yana yüzde 40’a yakın değer kaybetti.

Projenin diğer ortakları Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, İsrail, İtalya, Finlandiya, Japonya, Hollanda, Norveç, İngiltere, ABD ve Güney Kore olarak sıralanıyor.

Ancak uçağın üretiminde bazı gecikmeler yaşandı. 2014 yılı itibariyle programının maliyetinin öngörülen bütçeyi 163 milyar dolar aştığı ve öngörülen sürenin de 7 yıl gerisinde olduğu açıklandı.

ABD’deki yasal girişimler bu uçakların siparişinin teslimatının ve buna bağlı olarak kullanılan teknolojinin Türkiye’ye aktarımının engellenmesini öngörüyor.

İSRAİL, F-35 UÇAKLARINI MODİFİYE EDEREK “BAĞIMSIZ HALE”GETİRİYOR

İsrail, F-35 üretimine katılan ülkelerden biri. Amerika’dan gelen  F-35’ler modifiye edilerek yerel sistemler ekleniyor.Uçağın navigasyon sistemleri, haberleşme, komuta kontrol, yönetim kısmı, hatta silahları üzerinde dahi değişikliklere gidiliyor.

Devlete ait Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi,  F-35 uçaklarının merkezi aviyonik sistemi için özel olarak geliştirdiği ‘C4 sistemini’ yerleştirecek.

IAI şirketinin Lahav Bölüm müdürü Benni Cohen, “IAI, hali hazırda gelmiş olan ilk uçak için, monte edilecek C4 sistemini  üretmeye başlamıştır. Bu  İsrail hava Kuvvetleri  için yeni bir bağımsızlık düzeyidir. Gelecekte daha başka geliştirdiğimiz yetenekleri de F-35I’ye  monte edebilme imkanının önünü açmaktadır” ifadelerini kullandı.

Silah donanımı için ise, İsrail Hava Kuvvetleri ve Devlet şirketi  Rafael Advanced Systems Ltd., Lockheed Martin ile beraber, Israil yapımı Spice 1000 elektro-optik stand-off füzesini, F-35 iç taşıma bölgesine (gövdeye) uyarlamaya çalışıyor.

Ayrıca, Elbit Systems in sahibi olduğu Cyclone Ltd de, F-35’in taşıdığı yakıt miktarı olan 8.5 tondan daha fazla yakıt taşıyabilmesini sağlamak için, harici yakıt tankları üzerinde çalışıyor. Daha sonraki aşamalarda, İsrail Savunma Bakanlığına yakın endüstri çevreleri ile Lockheed Martin beraber, konformol yakıt tanklarıyla uçağın menzilini arttırma çalışması yapacaklar.

Proje ortağı olarak İsrail firmaları, F-35’in bazı bölümlerinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor. Bunlardan biri de bu uçakta kullanılacak III. nesil pilot kaskı. İsrail Elbit firması bir Amerikan Rockwell Collins firmasıyla ortak bu kaskı geliştiriyor.

 

Kaynak: Ajanslar, AA, The Drive, Ahval, FlightGlobal, BBC,

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here