Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler Libya’nın başkenti Trablus’taki temaslarını sürdürüyor. Akar ve Güler askeri helikopterlerle Mitiga Havaalanından, Orta Akdeniz’de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisi TCG Giresun’u ziyaret etti.

Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanlığında görevli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile bir araya gelen Bakan Akar, Mehmetçiğin, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda karada, denizde ve havada önemli faaliyetleri yerine getirmeye devam ettiğini belirtti. 

Daha sonra Bakan Akar ve Orgeneral Güler Mitiga Hastanesi’ne geçti. Bir dönem Hafter milislerinin saldırılarına hedef olan hastanede incelemelerde bulunan Akar ve Orgeneral Güler, buradaki Türk sağlık personeli ile de sohbet etti.

BAKAN AKAR, LİBYA’DA GÖREV YAPAN TCG GİRESUN FIRKATEYNİ’Nİ ZİYARET ETTİ

Bakan Akar ve Orgeneral Güler daha sonra askeri helikopterlerle Mitiga Havaalanından, Orta Akdeniz’de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisini ziyaret etti.

Helikopterle TCG Giresun’a inen Bakan Akar ve Orgeneral Güler, Savaş Harekât Merkezi’nde çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Harekât Merkezi’ndeki görevlilerle tek tek görüşen Bakan Akar ve Güler gemi personeli ile bir araya geldi.

Savunma ve güvenlik konularına ilaveten Bakan Akar, buradaki konuşmasında, Yunanistan’ın Ege’de son dönemde gerginliği artıran davranışlarına da değindi.

“Uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adanın 16’sının silahlandırılması, askeri statü kazandırılması kabul edilemez” diyen Bakan Akar, “Bu çok açık ve net şekilde Lozan’ı ihlaldir. Dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil hava sahası 10 mil olan bir ada yoktur. EGEAYDAK’da hiçbir şekilde mutabakat sağlanmamışken ‘Hepsi benim’ diyorsunuz. Bazı Yunan akademisyenler, siyasiler, emekli askerler de bizim dediğimiz yönde yorumlar yapmaya başladı. Yunanlı dostlarımızdan aklıselimle yapılan bu değerlendirmeleri dikkate almalarını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Deniz Kuvvetleri’nin Türkiye’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya kararlılıkla devam ettiğini dile getiren Bakan Akar, şöyle konuştu:“Ege, Akdeniz ve Kıbrıs ile ilgili hiçbir oldubittiye meydan vermeyecek, müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’nin içinde olmadığı hiçbir çözüm uygun bir çözüm olmayacaktır, bunu herkesin bilmesi lazım. Türkiye, Kıbrıs’ta garantördür. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin ve kendi haklarımızın gereği neyse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, aynı dikkat ve hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz. Bizim hak ve menfaatlerimizin çiğnenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Diğer taraftan da iyi komşuluk ilişkileri, diyalog, barışçıl yol ve yöntemler çerçevesinde uluslararası hukuka, deniz hukukuna uygun şekilde yapılması gereken ne varsa yapacağız.”

Türk ve Yunan savunma bakanlıklarından askeri heyetlerin  ikisi Atina’da olmak üzere üç defa toplantı yaptığını hatırlatan Bakan Akar, dördüncü toplantının Ankara’da yapılmasını beklediklerini de söyledi.

ÖZÜR BEKLİYORUZ

“Türk Donanmasının Fransız askeri gemisini taciz ettiği” yönündeki iddialara da değinen Bakan Akar, bunun tamamen gerçek dışı olduğunu söyledi.

Bununla ilgili Türkiye’nin haklılığını kanıtlayan bilgi, belge, görsel kayıtların müttefikler ve NATO karargâhındaki sivil ve askeri yetkililerle paylaşıldığını anımsatan Bakan Akar, Fransa’nın ise kendi iddialarını kanıtlayan herhangi bir belge sunamadığına dikkati çekti. Bakan Akar,  “Tüm bu olaylardan sonra yapılanın askeri değil tamamen politik bir takım hesaplar peşinde yapılan kumpaslar olduğunu, dolayısıyla Fransa’nın Türkiye’den özür dilemek zorunda olduğunu ifade ediyoruz” dedi.  

NATO’nun hala dünyanın en güvenilir, caydırıcı ve sürdürülebilir ittifakı olmaya devam ettiğini vurgulayan Bakan Akar şunları kaydetti: “İttifakın sağlığı yerindedir, ‘beyin ölümü’ gerçekleşmemiştir. NATO gücünü değişen güvenlik ortamına başarıyla adaptasyonuna borçludur. Fransa dâhil 30 NATO ülkesi, karada, havada, denizde, sivil ve asker unsurları ile dünya ve bölge barışı, istikrarı için gece gündüz mücadele ederken, ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir’ gibi ifadeler doğru değildir. İttifakın temsil ettiği dayanışma ve müttefiklik geleneğine ciddi zarar veren bu söylemler, NATO’nun gerçekten beyin ölümünü isteyenlerin işini kolaylaştırır.”

Kaynak: MSB

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here