2021’de ABD’nin Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmesiyle ilgili olarak Kongre’de yapılan bir oturumda emekli generaller, tahliyeye izin vermekte gecikmeyle Dışişleri Bakanlığı’nı sorumlu tuttu.
Milletvekilleri yaklaşık dört saat boyunca eski Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve eski ABD Merkez Komutanlığı Başkanı Kenneth McKenzie’yi 13 Amerikalı ve yüzlerce Afgan müttefikin ölümüne yol açan hatalar konusunda sorguladı.
Emekli generaller, Kabil havaalanındaki kaotik durumdan Dışişleri Bakanlığı’nın tahliyeye izin vermekte gecikmesini sorumlu tuttu. Muharip Olmayan Tahliye Operasyonunun (NEO) çok daha önce ilan edilmesi gerektiğini savunan generaller, tahliyenin zorlaşmasında başlıca etken olarak Devlet Başkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçmasının ardından Afgan hükümetinin ve güvenlik güçlerinin aniden çöküşüne işaret ettiler.
Milley, “Temel hata, Dışişleri Bakanlığı’nın NEO çağrısının zamanlamasıydı. Bunun çok yavaş ve çok geç olduğunu düşünüyorum” dedi.
Generaller, birbiriyle bağlantılı bir dizi başka gelişme olmasaydı bu hatanın bu kadar korkunç bir etki yaratmayacağını söyledi. Bunlardan en önemlisi, eski Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin Ağustos ortasında ülkeyi alelacele terk etmesidir.
Milley, “[Afganistan Güvenlik Güçleri] bunu görür görmez, kelimenin tam anlamıyla üniformalarını çıkardılar, silahlarını yere bıraktılar ve her şey çöktü” dedi. “Çok, çok hızlı oldu.”
Afgan Güvenlik Güçlerinin çöküşü, ABD ordusunun tahliye için 6.000 ek asker getirmesi gerekmesine yol açtığını belirten McKenzie, başlangıçta ABD, Afgan güçlerinin destek vereceğini varsayarak havaalanının güvenliğini sağlamak için yeterli kuvvete sahip olduğuna inanıyorduk.General McKenzie, Afgan güçleri kalmış olsaydı, daha az sayıda ABD askerinin havaalanının güvenliğini sağlamak için yeterli olacağını belirtti.
Milley, daha büyük bir ABD askeri varlığının bu sorunları hafifletebileceğini söyledi.
Afgan güçlerinin geri çekilmesi kararında Başkan Biden’ın ABD askerlerinin sayısını General Milley gibi askeri liderlerin ABD elçiliğinin varlığını sürdürmek için gerekli gördüklerinin altına indirme kararı etkili oldu. Milley, Bagram havaalanını açık tutmak için 5.000 asker ya da Afganların yardımıyla 2.500 asker gerekeceğini belirtirken, ABD’nin Ağustos başında ülkede sadece 650 askeri vardı.
Trump yönetiminin Taliban’la yaptığı Doha Anlaşması ve son dakika asker çekme emrine yöneltilen eleştirilerle birlikte suçlamalar Biden yönetiminin ötesine uzanıyor.
General Milley, Afgan Güvenlik Güçlerinin çöküşünün sorumluluğunun bir kısmını Trump Yönetimi tarafından Şubat 2020’de müzakere edilen Doha Anlaşmasına bağladı. Bu anlaşma, Dışişleri Bakanlığı tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Taliban ile ikili görüşmeleri içeriyordu. Milley, bu anlaşmanın hem Afgan Güvenlik Güçleri hem de hükümet içinde moralleri bozduğunu çünkü ABD birliklerinin çekilmesi için kesin bir tarih belirlediğini ifade etti.
