Husiler tarafından Kızıldeniz’i Aden Körfezi’nden ayıran Bab el-Mandeb Boğazı’ndaki hedeflere 28 insansız hava aracı (İHA) ile yapılan saldırı, bölgedeki müttefik savaş gemileri ve uçakları tarafından engellendi. Bu durum bölgedeki savaş gemilerine büyük ölçekli bir tam savaş ortamında ve üstelik çok karmaşık bir ortamda başa çıkma konusunda inanılmaz bir deneyim sunmaktadır.
Fransız Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan görüntüde, Aquitaine sınıfı fırkateyn olan FS Alsace’de insansız hava araçlarını düşürme kabiliyetine sahip olduğu bilinen 76 mm’lik Super Rapid güverte topunun İHA’ları düşürdüğü görülüyor. Diğer görüntüler arasında bir Aster-15 füzesini ateşleyen dikey fırlatma sistemi ve İleri Görüşlü Kızılötesi (FLIR) sisteminden bir fotoğraf kare yer alıyor.
Bu önlemelerde dikkat çeken Fransız fırkateyninde bulunan 76 mm’lik Super Rapid güverte topu ile düşürülen İHA’lar oldu.
Fransa Savunma Bakanlığı’nın diğer açıklamasında, Fransız taktik savaş uçağı Mirage 2000’lerin ya da Rafale’lerin Cibuti’deki ileri üsse konuşlandırılacağı da belirtildi.
Müttefik ülkelerden Birleşik Krallık’ın bölgede görev yapan Tip 23 fırkateyni HMS Richmond, Sea Ceptor füzeleriyle iki insansız hava aracı düşürdü. Bu gelişmiş orta menzilli yüzeyden havaya füzenin ilk muharebesi oldu.
Bu arada Danimarka’ya ait Iver Huitfeldt fırkateyni de dört insansız hava aracını düşürerek eyleme katıldı. Sınıfının lideri Iver Huitfeldt fırkateyninde, 24 adet orta menzilli RIM-162 dönüştürülmüş Sea Sparrow Füzesi ve 36 adet orta-uzun menzilli SM-2 Block IIIA Standart Füzesi ile hava savunma kabiliyeti yüksek olan bir savaş gemisidir.
Birleşik Krallık, Fransa ve Danimarka, düşürülen 28 insansız hava aracından 10’unu düşürdü. Geri kalan İHA’lar ise CENTCOM’un açıklamasına göre ABD gemileri veya savaş uçakları tarafından düşürüldü. Husiler tarafından yapılan açıklamada toplam 37 İHA’nın düşürüldüğü belirtildi. Kayıp dokuzunun nereye gittiği belli değil ama arıza nedeniyle hedef bölgelere ulaşamamış olmaları mantıklı bir tahmin.
Bu silahlardan birinin bir koalisyon savaş gemisini vurması çok büyük sonuçlar doğurabilir. Aegis donanımlı bir Amerikan destroyerinin bile düşük seviyeli gemisavar balistik füzeleri saldırılarına karşı koruyabileceği alanın sınırları vardır. Bu çatışmalar aynı zamanda çok pahalı füzelerin, ucuz insansız hava araçları tarafından ne kadar hızlı bir şekilde tüketilebileceğini de göstermektedir.
Madalyonun diğer yüzünde ise deniz kuvvetleri büyük ölçekli bir tam savaş ortamında ve üstelik çok karmaşık bir ortamda başa çıkma konusunda inanılmaz bir deneyim sunmaktadır. Bu mürettebatın önemli riskler altında da olsa çıkardıkları dersler ve edindikleri deneyimler eğitimde tekrarlanamaz ve önümüzdeki aylar ve yıllar boyunca büyük etkileri olacaktır.
