Askeri kademelerde aşırılık yanlılarının arttığı uyarısında bulunan ABD Savunma Bakanlığı, askerlerin aşırılıkçı faaliyetlere aktif olarak katılmalarını yasaklayan ayrıntılı yeni kurallar yayınladı. Yeni yönerge, bazı mevcut ve eski ordu mensubunun, ABD Kongresi baskınına katılması ve buna bağlı olarak Pentagon’un kapsamlı soruşturma başlatmasından neredeyse bir yıl sonra açıklandı.

Associated Press’e konuşan üst düzey bakanlık yetkilileri, 100 kadar ordu mensubunun geçen yıl aşırılık yanlısı faaliyetlere karıştığının kanıtlandığını söyledi. Ancak yetkililer, özellikle muhariplerin son zamanlarda ülke içinde karıştıkları aşırılık yanlısı şiddet eylemlerinde artışlar göz önüne alındığında gerçek rakamın daha fazla olabileceği uyarısında bulundu.

Yetkililer, yeni politikanın mevcut yasakları büyük ölçüde değiştirmediğini, ifade özgürlüğünü düzenleyen anayasal hakkı korurken, askerlerin ne yapıp yapamayacakları konusunda net olmalarını sağlamaya yönelik bir çaba olduğunu söyledi. Yeni kurallar ilk kez sosyal medya kullanımı hakkında çok daha belirgin ifadeler getirdi.

Sosyal medya kullanımına düzenleme

Yeni yönergede, terörizmi savunmak veya hükümetin devrilmesini desteklemekten aşırılık yanlısı bir grup adına para toplamaya, gösteri yapmaya ya da aşırı görüşleri sosyal medyada “beğenmeye” hatta yeniden paylaşmaya kadar uzanan yasaklı faaliyetleri ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. Kurallar ayrıca, birinin sorumlu tutulabilmesi için komutanların iki şeyi belirlemesi gerektiğini belirtiyor: Eylemin kurallarda tanımlandığı gibi aşırılık yanlısı bir faaliyet olması ve ordu mensubunun bu yasaklı faaliyete ‘aktif olarak katılması’.

Geçmişte de aşırılık yanlısı faaliyetler yasaklanmış, ancak faaliyetlerin çerçevesi bu kadar ayrıntılı çizilmemişti. Ayrıca sorumluyu belirlemek için iki aşamalı süreç geçmişte yaratılmamıştı.

AP’ye konuşan üst düzey bir savunma yetkilisi, dün yanlış olanın bugün de hala yanlış olduğuna dikkat çekti. Ancak konuyla ilgili çalışma grubunun görüştüğü askerlerin birçoğunun nelere izin verilip verilmediğine dair daha net tanımlar talep ettikleri belirtildi.

ABD ordusu, askerler arasında az sayıda beyaz ırkçılar ve diğer aşırılık yanlılarının olduğunun uzun zamandır farkındaydı. Ancak Savunma Bakanı Lloyd Austin ve diğer liderler, 6 Ocak Kongre baskınında eski askerlerin ve bazı mevcut ordu mensuplarının bulunduğu netleştikten sonra, orduda aşırıcılığın kökünü kazımak için daha geniş bir kampanya başlattı.

Lloyd Austin da bugünkü mesajında, bakanlığın sadece birkaç ordu mensubunun yeminlerini bozduğuna ve aşırılık yanlısı faaliyetlere katıldığına inandığını söyledi. Ancak Austin, “Birkaç kişinin eylemleri bile birliğin uyumu, ahlakı ve hazırlığı üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olabilir ve bu faaliyetlerin bazılarının yol açabileceği fiziksel zararlar, insanlarımızın güvenliğini baltalayabilir” dedi.

Orduda aşırılık riski daha tehlikeli olabilir çünkü birçok asker, hassas askeri operasyonlar hakkında gizli bilgilere ya da düşmanlara yardımcı olabilecek diğer ulusal güvenlik bilgilerine erişim sağlayabiliyor. Aşırılık yanlısı gruplar da sürekli olarak eski ve mevcut ordu mensuplarını, silahlara ve savaş taktiklerine aşina oldukları için kendi cephelerine katıyor.

Yetkililer, 2 milyonu aşkın aktif ve yedek personele sahip ordunun büyüklüğüne kıyasla, kanıtlanan vakaların dar kapsamlı olabileceğini söyledi. Sayı, önceki yıllara göre artmış gibi görünüyor. Ancak yetkililer verilerin tutarlı olmadığının ve bu nedenle eğilimleri belirlemenin zor olduğunun da altını çiziyor.

Örgüt listesi yok

Yeni kurallarda aşırılık yanlısı örgütlerin bir listesi sunulmuyor. Sürekli değişebilecek bir örgüt listesi yerine, bir ordu mensubunun tanımlara dayalı olarak aşırılık yanlısı faaliyetler yürütüp yürütmediğini belirlemeyi komutanlara bırakıyor.

Askerlerin sadece aşırılık yanlısı bir örgütün üyesi olup olamayacağı sorulduğunda yetkililer, kuralların “üyelik aidatlarının ödenmesi” veya aktif katılım olarak kabul edilebilecek diğer eylemler gibi herhangi bir şekilde üyeliği fiilen yasakladığını söyledi.

Düzenlemeler, altı geniş aşırılık yanlısı faaliyet grubunu düzenliyor ve ardından aktif katılımı oluşturan 14 farklı tanım sunuyor.

Austin göreve geldikten kısa bir süre sonra, komutanlara bir gün planlamaları ve birlikleriyle saflardaki aşırılık hakkında konuşmak için zaman ayırmaları talimatı vermişti.

Aşırılıkçı Faaliyetlerle Mücadele Çalışma Grubu’nun tavsiyeleriyle geliştirilen yeni kurallar, barış zamanında İç Güvenlik Bakanlığı’nın bir parçası olan, Sahil Güvenlik de dahil olmak üzere tüm askeri birimler için geçerli olacak.

Çalışma grubunun belli ayrımlara dikkat ettiği de göze çarpıyor. Örneğin kurallara göre, askerlerin aşırılık yanlısı materyallere sahip olabileceği, ancak bunları dağıtmaya teşebbüs edemeyecekleri belirtiliyor. Ya da aşırılık yanlısı bir mitingi gözlemleyebilirlerken, bir tanesine bile katılamayacakları, fon sağlayamayacakları veya destekleyemeyecekleri vurgulanıyor.

Yetkililer, kuralların ideolojiye değil davranışa odaklandığını söylüyor. Bu nedenle ordu mensupları istedikleri siyasi, dini veya diğer inançlara sahip olabilir; ancak eylemleri ve davranışları kontrol altında tutulur.

Yeni kurallara ek olarak Pentagon, potansiyel aşırılık yanlısı faaliyetleri daha derinlemesine takip etmek için askerlik başvurusu yapanlara yönelik güvenlik taramasını genişletiyor. Bazı faaliyetleri, kişinin orduya katılmasını tamamen engellemeyebilir, ancak başvuranı daha yakından incelemeyi gerektirebilir.

Bakanlık ayrıca, mevcut askerler için ve aniden aşırılık yanlısı örgütlerin hedefi olabilecek eski ordu mensupları için eğitimi genişletiyor.

6 Ocak Kongre baskını sonrasında, çok sayıda muharip ve 5 kadar muvazzaf ordu mensubu dahil 650’yi aşkın kişi suçlandı. Bunlar arasında, bir donanma üssündeki görev yerine Hitler bıyığı takarak giden bir ihtiyat personeli de vardı.

Aşırı sağcı grupların üyeleri de dahil olmak üzere en ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalanlardan bazıları askeri geçmişe sahip. Mevcut birçok kovuşturma davasında, ABD Adalet Bakanlığı ayaklanmaya karışan birinin askerlik hizmetini, hapis cezası veya ev hapsi gerektiren ağırlaştırıcı bir unsur olarak gösterdi. Savcılar, muhariplerin hizmetinin övgüye değer olmakla birlikte, 6 Ocak’taki eylemlerini daha korkunç hale getirdiğini defalarca vurguladı.

Kaynak: VOA

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here