ABD savaş gemisi Arleigh Burke sınıfı USS Carney (DDG-64) ve Birleşik Krallık Hava Savunma Destroyeri Tip 45 sınıfı HMS Diamond (D34), Kızıldeniz üzerindeki ticari gemilere yönelik çoklu İHA saldırılarını başarıyla engelledi.

Hafta sonu, USS Carney savaş gemisi, SM-2 füzeleri ve 5 inçlik topunun bir kombinasyonunu kullanırken, HMS Diamond ise Sea Viper sistemi kullanarak 15 insansız hava aracını imha etti. Kraliyet Donanması’na ait bir savaş gemisi, ilk kez savaş koşullarında bir hedefi vurdu. USS Carney savaş gemisi ise 14 İHA’yı etkisiz hale getirdi.

Raytheon tarafından geliştirilen SM-2 füzeleri, yaklaşık 90 deniz mili (167 km) menzile sahip ve yüksek hızlı manevra tehditlerine karşı radar arayıcı teknolojileri, kuyruk kontrol sistemleri, katı roket motorları ve güncellenmiş radar hedefleme özelliklerini kullanıyor. Raytheon tarafından geliştirilen bir SM-2 füzesinin ABD Donanması’na maliyeti birkaç yüz bin dolar. Kesin maliyet, füzenin çeşidine ve üretim yılına bağlı olarak değişmektedir. Örneğin, SM-2 Blok IIIB çeşidinin maliyeti 2020’de birim başına yaklaşık 1,3 milyon dolar olarak belirlenmiştir.

PAAMS (Principal Anti-Air Missile System) olarak da bilinen Sea Viper füze sistemi, Kraliyet Donanması’nın Type 45 muhripleri tarafından kullanılan gelişmiş bir hava savunma sistemidir. Sea Viper sistemi, SAMPSON çok fonksiyonlu radarı, S1850M uzun menzilli radarı ve Aster 15 ile Aster 30 füzeleri dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Aster 15 ve Aster 30 füzeleri, aynı füze ailesinin iki çeşididir. Aster 15, 30 km’ye kadar menzile sahiptir ve kısa ve orta menzilli çatışmalar için tasarlanmıştır; Aster 30 ise 120 km’ye kadar menzile sahiptir ve daha uzun menzilli çatışmalar için kullanılır. Her iki füze de yüksek düzeyde doğruluk ve etkinlik elde etmek için ataletsel navigasyon, aktif radar ve iki aşamalı tahrik sistemi gibi özellikleri içerir.

KZILDENİZ’E ULUSLARARASI KOOLİSYON SAVAŞ GEMİSİ GÖNDERİYOR

ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve diğer uluslararası topluluk üyeleri, artan tehdide karşı bölgeye deniz gemileri gönderdi. Savaş gemilerinin varlığı, ilerideki saldırılara karşı caydırıcı bir rol oynamayı amaçlıyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İran destekli Husi militanların Kızıldeniz’deki uluslararası deniz taşımacılığı rotalarına yönelik tehdidi durdurmak amacıyla uluslararası bir koalisyon oluşturduklarını açıklamıştı. Sullivan, bu adımın yalnızca ABD ve İsrail’i değil, tüm uluslararası toplumu ilgilendirdiğini belirtti.

Husi saldırıları, kritik ticaret arterindeki gemilere yönelik tehdit oluşturarak uluslararası ticaret ve deniz güvenliği açısından doğrudan bir risk oluşturuyor. Denizcilik şirketleri, örneğin Maersk ve CMA CGM Group, Kızıldeniz’deki artan risk karşısında gemilerini geçici olarak durdurdu.

Husi sözcüsü Muhammed Abdel-Salam, Umman tarafından arabuluculuk yapılan uluslararası taraflarla görüşmelere girdiğini açıkladı. Ayrıca, İsrail ile bağlantılı gemilere yönelik saldırıların, Gazze kuşatması kaldırılana kadar devam edeceğini vurguladı.

Kızıldeniz’deki gerilim artarken, küresel deniz taşımacılığı artan bir krizle karşı karşıya. Bu da denizcilik şirketlerini rotalarını yeniden değerlendirmeye zorluyor. Durum, bölgedeki karmaşık jeopolitik dinamikleri ortaya koyarak, uluslararası donanmaların kritik deniz ticaret rotalarının güvenliğini sağlama konusunda etkin bir şekilde görev almaya başladığını gösteriyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here