Hindistan’ın ilk yerli uçak gemisi INS Vikrant, Başbakan Narendra Modi katılımıyla Cochin Tersanesi’nde gerçekleşen görkemli törenle hizmete alındı. Üçüncü uçak gemisi INS Vishal’i inşasına başlanması konusunda spekülasyonlar ise sürüyor.
Hindistan Donanması “Vikramaditya” ve “Vikrant “ uçak gemileri kayakla atlama” sistemine sahiptir. Donanma 65.000 tonluk planlanan üçüncü “düz tepeli” uçak gemisini bir zorunluluk olarak görmektedir. Deniz Kuvvetleri konvansiyonel yakıtlarla çalışan iki uçak gemileri yanında üçüncü uçak gemisinin nükleer tahriki tercih edebilir.
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Sunil Lanba 2018 yılından yaptığı açıklamada INS Vishal üzerindeki çalışmaların ilerlediğini ve geminin inşaatının 3 yıl içinde başlamasının beklendiğini söylemişti. Her şey yolunda giderse uçak gemisinin 2030’ların başında denizde olacağı belirtmişti. Ancak bu plan hayata geçirilemedi ve tüm çalışmalar durduruldu. Bunda merhum eski Genel Kurmay Başkanı Rawat’ın muhalefeti ve Covid-19 salgını ile ciddi manada kötüleşen mali dengeler gösterilebilir.
Eski Genelkurmay Başkanı (CDS) Merhum General Bipan Rawat ve eski Hindistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Karambir Singh konuyla ilgili farklı görüşlere sahipti. Amiral Singh, Donanmanın Çin’e karşı üçüncü bir uçak gemisine sahip olması konusunda ısrarcıydı. Amiral Singh göre, ülkenin doğu ve batı kıyılarında iki uçak gemisini konuşlandırılırsa, üçüncü uçak gemisi bakım ve onarım ya da küresel görevlerde bulunabilecekti. Fakat General Rawat asla ikna olmadı.
Üçüncü uçak gemisine karşı öne çıkan argümanlar arasında maliyetlerin yüksek olması gösterildi. Rusya’dan Vikramaditya’yı satın alma sürecinde fiyat 974 milyon dolardan 2.35 milyar dolara yükselmişti. 45 MiG-29K uçağı ve ek modifikasyonlarla donatıldığında toplam fiyat yaklaşık 7 milyar dolara buldu.
Hindistan Donanması Vikrant uçak gemsinde 36 uçak (MiG-29K savaş uçağı ve Kamov-31 Hava Erken Uyarı Helikopterleri olması planlanmıştı. Donanma silah ve mühimmatın ayrıntılarını açıklamıyor) dahil olmak üzere Vikrant’ın maliyetinin 10 ila 11 milyar dolar arasında bir yerde olduğu tahmin ediliyor.
Analistler, üçünücü uçak gemisi Vishal’ın inşasına izin verilirse 55 adet F-18E veya Rafale uçağından oluşan hava bileşeni desteklendiğini varsayarsak, mevcut fiyatlarla 16-17 milyar dolar civarında olacağını söylüyor.
Bu sebeple Donanmanın üçüncü bir uçak gemisine büyük bir miktarda para harcamak yerine, korvetler, muhripler, fırkateynler, deniz genel maksat helikopterleri ve insansız hava araçları gibi alanlara bütçeyi ayırması daha isabetli görünüyor.
İkinci argüman ise ülkenin “deniz kontrolü” stratejisi için tasarlanan uçak gemisinin, düşmanın sürekli gelişen balistik/seyir füzeleri ve denizaltılar karşında savunma yeteneğinin giderek azalması gösteriliyor. Yeni geliştirilen mühimmatlar ile denizaltılar hedeflerine yaklaşmadan sofistike gemisavar füzeleri fırlatabilecek olması, Çin’in H-6k bombardıman uçakları 3.000 km menzilde, YJ-12 seyir füzeleri 400 km menzile ateşleyebilme imkanları karşı argümanları destekliyor.
Hindistan’ın başlıca düşmanı olan Çin, denizde büyük gemileri vurabilecek, gelişmiş manevra kabiliyetine sahip ve yeterince isabetli uzun menzilli füzeler geliştiriyor. Çin’in 1.500 km’den (950 mil) fazla yol kat edebilen bir gemi karşıtı balistik füze olan DF-21D zaten bir tehdit olarak görülüyor.
Eski Genelkurmay Başkanı General Rawat, BrahMos-A süpersonik seyir füzesi ile donanmış Su-30MKI’lerin Çin’in bölgedeki genişleyen deniz ayak izine karşı Hint Okyanusu bölgesini daha iyi denetleyebileceği teorisinin güçlü bir savunucusuydu.
General Rawat’ın destekçileri, IAF’nin Jaguar IM filosunun, AGM-84L Block II Harpoon füzeleri ve İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii-Elta EL/M-2052/2060 çok modlu aktif elektronik taranan dizi (AESA) radarıyla donanmış olduğunu, herhangi bir operasyonda uçak gemilerinden çok daha etkili olacağını savunuyor.
Ayrıca Donanmanın Lakshadweep ve Andaman & Nicobar Adaları’nı “batmaz” Donanma varlıkları olarak geliştirmeye odaklanması gerektiğini savunuyorlar.
Hindistan’ın Üçüncü Bir Uçak Gemisine Neden İhtiyacı Var?
Gemiler deniz kontrolünün önemli bir unsurudur. Hindistan’ın denizcilik doktrinine göre, “deniz kontrolü” Hint Donanmasının etrafında yapılandırıldığı merkezi kavramdır. Deniz sahasının kontrolü ve güvenliğinin sağlanması ‘uzaklık’ yeteneği olmadan mümkün değildir. Bu da Uçak Gemisi Görev Gücü tarafından sağlanmaktadır.
Uçak Gemisi Görev Gücü caydırıcılık, amfibi operasyonların desteklenmesi, kara saldırısı misyonları, geniş alan farkındalığı, büyük kuvvetlerin komuta ve kontrolü ve personel tahliyesi gibi görevleri içerir.
Görev Gücü uzun vadeli saldırı mevcudiyeti ve güç projeksiyonu için koşulları sürdürebilir. Düşmanın hazırlık ve inşa aşamasında üslerine serbest erişimi engelleyebilir. Komutan’a sağladığı operasyonel çeviklik, ateş gücü ve esneklik, başka hiçbir deniz unsuru ile karşılaştırılamaz.
kara ve Hava kuvvetlerinin aksine deniz gücü, özellikle de Uçak Gemisi Görev Gücü, uluslararası sularda faaliyet gösterdiği için en güçlü ama en az müdahaleci askeri gücü temsil eder.