İsrailli yetkililer, Hamas’ın sürekli roket atışlarını durduramadıklarını kabul ediyor. Güdümsüz roketlerin büyük çoğunluğu Demir Kubbe savunma sistemi tarafından engellendi. Ancak Hamas, İsrail’in üstün ateş gücünü hayal kırıklığına uğratmaya devam ederek asıl amacına ulaşmış olabilir. Bu saldırılarda Hamas, İsrail’in askeri olarak yok edilmesini amaçlamıyor, roketlerin psikolojisini kullanarak oyunun kurallarını yeniden yazmak istiyor.

İsrail Ordusu ile Gazze’deki Hamas örgütü arasında 11 gün süren çatışmalarda Hamas, asimetrik bir mücadele yürüttü. İsrail’in güçlü ordusu, hava gücü, silahlı insansız hava araçları ve istihbarat toplama sistemleriyle Gazze’deki hedeflerini istediği gibi vurma kapasitesine sahip. Hamas örgütü, daha zayıf olan taraf olmasına rağmen İsrail’e saldıracak kadar silah envanterine sahip olduğunu görüyoruz.

İsrail Ordusu, ‘Duvarların Muhafızı Operasyonu’ ile Hamas’ın silah depolama ve üretim tesislerine sert bir darbe vurduğunu iddia ediyor. İsrailli yetkililer, Hamas’ın sürekli roket atışlarını (Satüre saldırısı) durduramadıklarını kabul ediyor. Güdümsüz roketlerin büyük çoğunluğu Demir Kubbe savunma sistemi tarafından engellendi. Ancak Hamas, İsrail’in üstün ateş gücünü hayal kırıklığına uğratmaya devam ederek asıl amacına ulaşmış olabilir. Bu saldırılarda Hamas, İsrail’in askeri olarak yok edilmesini amaçlamıyor, roketlerin psikolojisini kullanarak oyunun kurallarını yeniden yazmak istiyor.

Gazze, yoğun gözetim ve sıkı kısıtlamalara rağmen, Hamas’ın binlerce uzun menzilli roket ve çeşitli tipte silah üretti ve tedarik ettiği biliniyor. İsrail ile Hamas arasındaki dördüncü büyük çatışmada Gazze’den İsrail’e yaklaşık 4.000’den fazla roket fırlatıldı. Roketlerin bazıları İsrail topraklarında daha derin ve her zamankinden daha fazla isabet kaydetti. Hamas’ın Demir Kubbe savunma sistemi barajını Satüre saldırısıyla aşmayı başardığı ve İsrail’in hava savunmasını delme kapasitesini artırdığı ortaya çıktı.

Tel Aviv sahil metropolüne kadar uzanan sahil şeridinde, İnsansız Hava Aracı (İHA) saldırısı, hatta İnsansız Denizaltı saldırısı girişiminde bulunuldu. Gazze’de 14 yıldan bu yana süren İsrail-Mısır ablukasına rağmen Hamas örgütü, silah envanterini dramatik bir şekilde sergiledi. Hamas, İsrail halkının yüzde 25’ini savaşın tadını hissetmeye ve sığınaklara saklanmaya zorladı. İsrail’in askeri üstünlüğüne rağmen Hamas, azim ve direnç göstererek savaşa devam etti. Elineki roket envanterini etkili ve akıllıca kullandı. Hamas’a göre en önemli taktik başarısı, İsrail ordusu ve istihbaratının engellemeye yönelik çabalarına rağmen roket depolama ve nihayetinde fırlatma kapasitesini kaybetmemesidir.

İsrail istihbarat örgütü Mossad, Hamas için silah geliştiren Filistinli mühendislere Tunus ve Malezya’da suikast düzenledi. Ancak bu suikastlar Hamas’ı durduramadı. Roketler Libya’da üretilip Mısır’a gönderildi ve oradan Sina Yarımadası’ndaki tüneller aracılığıyla Gazze’ye geçirildi.

Diğer bir yol ise İran’dan deniz yoluyla Sudan üzerinden gerçekleşti. Fakat roketlerin çoğu yerli imkanlarla üretildi. Bu konuda, yurtdışında mühendislik eğitimi alan Filistinlilerin emeği büyüktür. Roketlerin Hamas gibi örgütler tarafından kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri, üretim, kullanım ve bakımlarının kolay ve ucuz olmasıdır. Diğer faktörler ise çok geniş bir alanı kısa sürede yoğun ve etkili bir şekilde ateş altına alabilmeleri (satüre saldırı) ve fırlatıcıların kamyon, paletli araç ve benzeri farklı araçlara takılabilmesi, dolayısıyla yüksek manevra kabiliyetine sahip olmasıdır.

Hamas, satüre saldırılarıyla 20 dakikada 140 roket fırlatarak Demir Kubbe sistemini aşmaya çalıştı ve bazı başarılar elde etti. Roketlerin menzili önemli ölçüde arttı; 70-90 km menzilli roketler, altı, dokuz ve oniki roketli çoklu fırlatıcılardan ateşlendi. Ayrıca sınır ötesi kısa menzilli hedeflere, 400 kilogram patlayıcılı “geliştirilmiş roket destekli havan” veya “geliştirilmiş roket destekli mühimmat” (IRAM) adı verilen roketleri sahada ilk defa kullandı. Başka bir taktik ise İsrail’in açık denizdeki doğalgaz ve petrol sahalarına 200 kilometre mesafeden saldırı girişiminde bulunmaktı. Bu amaçla İnsansız Hava Aracı ve İnsansız Denizaltı gibi araçlar kullanıldı.

Hamas, son çatışmalarda 1996’da İsrail’in suikastı sonucu öldürülen İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanlarından Yahya Abdullatif Ayyaş’a ithafen 250 kilometre menzilli “Ayyaş” adlı güdümsüz roket gibi yeni silahları ortaya çıkardı. İsrail ise bu yeni roketin engellendiğini veya doğrudan saldırı yapılmadığını iddia etti.

İsrailli askeri uzmanlar, tüneller ve roketlerin yanı sıra pek gündeme gelmeyen başka bir tehlikenin olduğuna dikkat çekti. Hamas deniz komandoları, İsrail’e deniz yoluyla sızarak enerji tesislerine veya yerleşim yerlerine saldırılar düzenliyordu. Geçtiğimiz günlerde İsrail ordusu, saldırı düzenlemek üzere yola çıktığından şüphelenilen bir gemiyi imha ettiğini gösteren bir video yayınladı.

İsrail, ateşkes sağlanmadan önce Hamas’ın neredeyse tüm İsrail’i kapsayabilecek çeşitli menzillerde 7.000 roketten oluşan bir roket envanterine sahip olduğunu iddia ediyor. Ayrıca 300 tanksavar ve yaklaşık 100 yakın hava savunma füzesi ile düzinelerce insansız hava aracına (İHA) sahip oldukları tahmin ediliyor. Hamas’ın, 30.000 personelden oluşan bir ordusu bulunuyor, bunların arasında 400 deniz komandosu yer alıyor.

Donanmış İsrail askeri liderler, kapsamlı savaş planlarıyla Hamas’ın askeri yeteneklerine ve komutanlarına maksimum zarar vermeye çalıştılar. Ancak ordu üst kademesi, bu çabaların yakın gelecekte yeni bir çatışmayı engelleyemeyeceğini kabul etti.

HAMAS’IN İLK ROKETİ KASSAM 2002 YILINDA İSRAİL TOPRAKLARINI VURDU

1987’de küçük bir milis gücü olarak kurulan Hamas, bugün siyasi bir örgütün yanı sıra silahlı bir kanadı olan ve İsrail tarafından “yarı örgütlü bir ordu” olarak tanımlanan bir güce dönüştü. Filistinlilerin silah envanterinin en önemli bileşeni ise karadan karaya atılan füzelerdir. Hamas, 2001 yılında ikinci intifadanın başlamasının ardından 2001’in ilk Kassam roketini üretmeye başladı.

İsrail topraklarını ilk vuran Kassam roketi 5 Mart 2002’de atıldı ve güneyde bulunan Sderot şehrini vurdu. Kassam roketleri genellikle Gazze içinde etkili bir menzil olan 10 kilometreye kadar hasara neden oldu. 2005 yılında İsrail Ordusu Gazze’den çekildikten sonra, Hamas İran ve Suriye’den gizli bir tedarik hattı kurdu. Uzun menzilli roketler, güçlü patlayıcılar ve roket üretiminde kullanılan çelik ve malzemeler, Sina Yarımadası’nın altındaki dar tünellerden geçirildi. 2007 yılında Hamas, Gazze’nin yönetimini Filistin yönetiminden devraldıktan sonra, İsrail ve Mısır sıkı bir abluka uygulamaya başladı. Bununla birlikte, yer altındaki tünellerden geçen trafik devam etti. Hamas, 2008 ve 2012 çatışmalarında kullanılan Katyuşa roketleri ve İran tarafından tedarik edilen Fecr-5 gibi gelişmiş menzilli roketleri stokladı.

Mursi’nin devrilmesinden sonra Mısır, yüzlerce yeraltı tünelini çökertip kapattı. Bu olayın ardından Gazze’deki yerel silah endüstrisi hız kazandı. Başlangıçta, teknik ve bilgi desteğinin İran tarafından sağlandığı iddia edildi. Ancak günümüzde Hamas örgütü, kendi kendine yetebilir hale gelmiştir. Son çatışmalarda kullanılan roketlerin çoğu yerel imkanlarla üretilmiştir. Hamas’ın kimyager ve mühendisleri, geçici fabrikalarda gübre, oksitleyici ve diğer bileşenlerden gelen itici gazları karıştırarak füze imalatına devam etmektedirler.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here