İsrail, Gazze’ye büyük bir saldırı başlatmak için hazırlıklara devam ediyor. Ancak Hamas, kentsel bölgelerde derinlemesine kendini hazırlamış durumda ve İsrail kuvvetlerini ciddi bir direniş bekliyor.

İsrail’in topladığı devasa kuvvet Gazze’ye giriş ve Hamas’ı yok etme emri verildiğinde, en karmaşık savaş alanında binlerce tanksavar silahı, insansız hava aracı ve hafif silahlarla donatılmış bir Hamas ile karşı karşıya kalacak.

Modern Savaş Enstitüsü’nün (MWI) kentsel savaş çalışmaları başkanı John Spencer, İsrail birliklerinin “hayatlarının en büyük zorluğuyla karşı karşıya kalacağını” söyledi. Bu şehre saldırmak, cehennemde savaşmak gibi olacaktır. Bunu yapabileceklerine inanıyorum, ancak birden fazla şehre saldıracakları için şehir içi savaşların maliyetinin yüksek olacağını söyledi.

Spencer, İsrail’in bu operasyon için yaklaşık 400 bin asker ve 300’den fazla tank topladığını ve muhtemelen Gazze’nin 35 mil uzunluğundaki sınırındaki noktalardan çeşitli yönlerden gireceğini tahmin etti. Çarşamba günü yayınlanan Modern Savaş Enstitüsü (MWI) için kaleme aldığı analizde Spencer, İsrail’in yeni bir Gazze saldırısında karşılaştığı muazzam zorlukları çevreleyen temelleri ortaya koydu.

İsrail’in şehir çatışmalarına yabancı olmadığını belirten Spencer, 75 yıllık tarihi boyunca İsrail, Gazze dahil olmak üzere şehirlerde birçok savaşa imza attı. Ancak durum artık eskisi gibi değil.

John Spencer analizinde İsrail’in Gazze’ye giriş yaparken karşılaşacağı spesifik zorluklara şöyle değindi:

ROKETLER VE HAVANLAR

Gazze’deki Hamas, İsrail’e yönelik ciddi bir tehdit oluşturan geniş bir roket ve havan cephaneliği bulunduruyor. Son zamanlarda yaşanan olaylar, Hamas’ın roket yeteneklerinin ne kadar ciddi olduğunu ve niyetlerini gösterdi.

2021 yılında yayınlanan bir rapor, Hamas’ın elinde sekiz binden fazla roket bulundurduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) için ciddi bir tehdit oluşturuyor, özellikle komuta merkezlerini ve asker yoğunlaşma noktalarını hedef aldıklarında.

2003 yılında Bağdat’ta yaşanan bir olay, roketlerin ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Bağdat Savaşı sırasında, Irak’ın kısa menzilli bir füzesi ABD Ordusu tugayının komuta merkezini yok etti. Tüm operasyonun başarısı için kritik öneme sahip Tugayın vurulması harekatı etkiledi.

Özellikle açık alanlarda, hızlı hareket eden Hamas havan ekipleri, dolaylı atışları daha kolay kullanabilecekleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Gaza’ya gelen kuvvetlerin arkasındaki destek alanlarının önemi büyük. Ancak bu alanlar yakıt ve patlayıcı mühimmatla dolu olduğundan, Hamas için cazip hedefler haline geliyorlar.

İsrail’in savunma sistemi olarak kullanılan Demir Kubbe, roket saldırılarına karşı etkili olmasına rağmen sınırlamalara sahip. Bu nedenle Hamas’ın roket ve havan tehdidi, İsrail için ciddi bir endişe kaynağı olarak devam ediyor.

İHA ve Dronlar

Savaş alanlarında dronlar, özellikle Ukrayna çatışmasında görüldüğü gibi yaygın hale gelmeye devam ediyor. Dronlar, askeri sınıf intihar dronlarından mühimmat taşıma amacıyla kullanılan modifiye edilmiş ticari dört rotorlu quadcopter kadar uzanan geniş bir yelpazede kullanılıyor.

Hamas, Rus ve Ukrayna kuvvetlerinin kullandığı dronlara benzeyen daha büyük dronlar dahil olmak üzere çeşitli türlerde dronlara sahip. Buda Hamas’ın kapasitesinde önemli bir artışı temsil ediyor.

Silahla donatılmış dronların büyük ölçekte kullanımı ilk kez 2016-2017’de Musul Muharebesi sırasında görüldü ve yıkıcı sonuçlara yol açtı.

Son şehir savaşları, dronların daha fazla kullanılacağını gösteriyor. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) dron tehditleriyle başa çıkmada yeni bir çok zorlukla karşı karşıya kalacak.

İsrail, Gazze’nin yoğun nüfuslu şehir ortamında Hamas’ın dron kapasitesinin oluşturduğu tehdide karşı elektronik harp ve karşı-dron yeteneklerini geliştirdi. Bu yetenekler savaşın seyrini etkileme potansiyeline sahiptir.

TÜNELLER (GAZZE METROSU)

Gazze, 2021 yılındaki “Kutsal Duvarların Koruyucusu” adındaki operasyon ile yaklaşık 95 kilometre tünelin yıkıldığı yüzlerce tünelle örülü bir labirente dönüştü. Hamas yaklaşık 480 kilometre tünel ağına sahip olduğunu iddia ediyor.

Bu tüneller, hem saldırı hem de savunma amaçları için kullanılıyor. Hamas sürpriz saldırılar başlatmak, savaş pozisyonları arasında hareket etmek ve kuvvetlerini korumak için bu yeraltı ağlarından yararlanıyor.

Bu tünellerle başa çıkmak İsrail için ciddi zorluklar içeriyor. Tünel konumlarını belirlemek, mayınlar ve tuzaklarla başa çıkmak, yoğun nüfuslu şehir alanlarında güçlü mühimmat kullanımı gibi etik sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar.

Bu tünel ağlarının varlığı, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından sivil tahliyelerine yol açıyor. Hamas’ın masum Gazze sivillerini kalkan olarak kullanabileceği endişesiyle İsrail sivilleri tahliyeye çağırıyor. Nitekim İsrail, Birleşmiş Milletler (BM) personeli ve Gazze’nin kuzeyinde yaşayan bir milyondan fazla Filistinli’ye 24 saat içinde Gazze’nin güney kısmına tahliye etmesini istemesi ardında bu sebep yatıyor.

Yeraltı çatışması son derece tehlikeli olup, kısıtlı hareket imkanları, sınırlı hava desteği ve iletişim zorlukları içeriyor. Düşmanın yeraltı düzenine hakim olması onlara ciddi bir avantaj sağlıyor.

Ayrıca, ABD ordusu tünel savaşının önemini anlamış durumda. Bu ölümcül tünel ortamına hazırlık yapmak ve özel operatörlerine eğitim vermek amacıyla karmaşık bir eğitim tesisi inşa etmeyi planlıyor.

TANKSAVAR VE RPG TEHDİTİ

İsrail askerleri Hamas’ın zengin tanksavar silah envanteriyle ciddi tehdit altındadır. Bu envanter, ileri seviye tanksavar güdümlü füzeler (ATGM’ler) ve roketle güdümlü el bombaları (RPG) gibi omuzdan atılan çeşitli tanksavar silahlarını içermektedir.

Hamas’ın bu silahları, özellikle Gazze’de ilerleyen İsrailli piyadelerin kullandığı zırhlı araçlar ve tanklar için büyük tehlike oluşturmaktadır. İsrailli piyadeler bu silahlardan etkili bir şekilde korunmaları gerekmektedir.

İsrail, bu tehlikeli tehdide karşı aktif koruma sistemleri geliştirmiştir. Bu sistemler, RPG’leri ve ATGM’leri etkisiz hale getirme yeteneğine sahiptir. Geçmiş Gazze operasyonlarında bu sistemlerin başarılı olduğu görülmüştür. Ancak aktif koruma sistemlerinin sınırlamaları bulunmaktadır. Bu sistemler ile korunan araçların yakınında bulunan piyadeler için tehlike oluşturabilir. Sensör sistemleri yoğun şehir ortamlarında arızalanabilir veya karıştırmaya maruz kalabilir. Aktif koruma sistemlerine rağmen zırhlı araç kayıpları kaçınılmazdır. Asıl soru, bu kayıpların ne kadar olacağıdır.

İsrail ordudu önceki çatışmalarda Malyutka (AT-3 Sagger), 9M113 Konkurs, 9K111 Fagot, 9M133M Kornet gibi çok çeşitli sovyet yapımı tanksavar güdümlü füzelerle karşı karşıya kaldı. Ayrıca RPG-7 ve RPG-29 gibi omuzdan atılan tanksavar silahlarına da maruz kaldı. Bu tür silahlar dar ve sıkışık şehir ortamlarında taşınabilir ve gizlenebilir olmasıyla oldukça etkili oldular.

Tarihsel olarak 2004 Falluce’nin ikinci muharebesi ve 2022 Ukrayna Mariupol Muharebesi gibi çatışmalarda, ATGM’lerin ve RPG’lerin zırhlı araçları yok etmedeki etkisini göstermektedir.

SAVUNMA NOKTALARI, KESKİN NİŞANCI VE PUSU TAKTİKLERİ

Hamas, Gazze’deki savunma stratejisini yakın çarpışma, savunma noktaları ve keskin nişancılar üzerine kuruyor.

Savunma noktaları, genellikle beton ve çelikten yapılmış ağır tahkimatlı binalardır, sıklıkla bodrumlar ve tünellerle donatılmıştır. 2014 çatışmasında Hamas, 2.500 ile 3.500 savaşçısını bu savunma noktalarına gönderdi.

Tek bir savunma noktasını temizlemek, genellikle günler, haftalar hatta aylar süren uzun ve zorlu bir süreci gerektirir. Tarih boyunca Stalingrad Muharebesi ve Marawi Muharebesi gibi örnekler, savunma noktalarını temizlemenin ne kadar zorlu bir görev olduğunu göstermektedir.

Hamas’ın çatışmalardaki diğer önemli unsur, tarihsel olarak saldıran kuvvetler için büyük bir tehdit oluşturan keskin nişancılardır.

MAYINLAR, TUZAKLAR, EYP’LER 

Hamas’ın İsrail’in muhtemel yaklaşım yolları üzerine yerleştirebileceği mayınlar, tuzaklar ve el yapımı patlayıcılar (EYP’ler) önemli güvenlik tehdidi oluşturuyor.

Bu patlayıcılar ilerleyen askerlerin yoluna yerleştirilebilen tehlikeli araçlardır. Çatışma sırasında ciddi yaralanmalara ve askeri operasyonların aksamasına neden olabilirler.

Hamas, bu araçları İsrail’in muhtemel yaklaşma yolları üzerinde ve etrafında kullanma stratejisini benimsemiştir. Savaşın sonucunda oluşan enkaz ve tahrip olmuş araçlar, bu patlayıcıları yerleştirmek için mükemmel noktalardır.

Gömülü zırh delici mayınlar, ağır zırhlı askeri araçlar için ciddi bir tehdit oluşturur. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı sırasında tankların bu tür patlayıcılardan nasıl etkilendiğini gördük. İyi zırhlı araçların dahi bu tür patlayıcı cihazlara karşı savunmasız olduğu anlamına gelir.

Tuzaklar, özellikle yüksek değere sahip bölgelerde ve hedeflerde ciddi bir endişe kaynağıdır. Yanlış istihbarat, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) personelinin tuzaklarla dolu bölgelere girmesine neden olabilir, bu da ciddi bir sorundur.

İntihar bombacılarının varlığı tehdide daha da karmaşık bir boyut ekler. Bu bireyler siviller veya rehinelerle karışabilir, bu da onları tanımak ve ayırt etmeyi zorlaştırır. Eğer az sayıda sivil bölgeden ayrılır ve bölge kalabalıksa, herkesin potansiyel olarak tehlikeli bir düzenek taşıyıcısı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır, çocuklar da bu risk altındadır.

2017 Musul savaşı, el yapımı patlayıcılar (EYP’ler) ve tuzaklar nedeniyle büyük kayıplara yol açtı ve askeri ilerlemeyi engelledi. Özellikle tehlikeli olan, intihar bombacıları tarafından sürülen araç taşımalı patlayıcı cihazlardı (VBIED’ler), adeta sokak seviyesindeki güdümlü füzeler gibiydiler.

SİVİL KALKAN

Hamas’ın sivilleri kalkan olarak kullandığı bilinmektedir. Hamas bunu yaparak, saldıran bir askeri kuvvetin operasyonlarda yapabileceği eylemleri sınırlandırmaktadır. Hamas geçmişte Gazze’nin yoğun nüfuslu bölgelerinde silah depoları kurarak ve roket fırlatma noktaları oluşturarak, Filistinli sakinleri kalkan olarak kullanmıştır.

Bununla birlikte Hamas, 7 Ekim Cumartesi gerçekleştirdiği saldırıda çok sayıda sivili rehin aldı. Bu rehineleri bir koz ve korunma amaçlı kullanmaya çalışacaktır. Hamas, Gazze’deki bir eve uyarı vermeden yapılan her saldırı için bir İsrailli sivil rehinesini infaz etme tehdidinde bulundu. Bu tehdit şu ana kadar gerçekleşmedi, ancak İsrail savaş kabinesi zor bir karar aşamasından geçiyor. Birçok rehine muhtemelen Gazze’nin farklı bölgelerine yayılmış durumda, ulaşılması zor ve iyi savunulan yerlerde bulunuyorlar veya aynı amaç uğruna ölmeye istekli kişiler tarafından korunuyorlar.

Rehine kurtarma operasyonları savaş olmayan ortamlarda bile en zorlu operasyonlardan biridir. Militan savaşçıların bulunduğu yoğun kentsel ortamlar askeri kuvvetler için kabus niteliğindedir. Rehinelerin güvenliği Hamas’ın infaz tehditlerini yerine getirip getirmediğine bağlıdır. Gazze’deki büyük bir savaş onları riske atar. Ancak şu an için birçoğunu kurtarma şansının olabileceği tek yol tam ölçekli bir istila desteğiyle mümkün olabilir.

Bazı siviller bölgeleri terk etmeyebilir, çıkacak bir yerleri yoktur veya Gazze’deki hizmetlerin durma noktasına gelmiş olması sebebiyle çıkmamış olabilirler. Bu sivillerin kalkan olarak kullanılması maalesef sivil kayıpları artırabilir.

DEĞERLENDİRME

İsrail, Gazze’ye olası bir kara operasyonunda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Bu tür operasyonlar haftalarca hatta aylarca sürebilir, bu yüzden İsrail, tanklar ve diğer zırhlı araçlar, piyade ve hava savunmaları için sürekli bir cephane teminini sürdürme zorunluluğuyla karşı karşıyadır.

İsrail kara operasyonu sırasında şehir içi savaşın getirdiği özel gereksinimlerle yüzleşmektedir. Bu tür savaşlar için farklı türde mühimmatlara olan ihtiyaç büyüktür ve cephane çeşitliliği hayati önem taşımaktadır.

Tanklar ve piyade hareketlerini koordine etmeli ve birbirlerini korumalıdır. Bu başarının anahtarı olarak görülmektedir. İsimleri verilmeyen iki ABD’li uzman, Piyadelerin ve zırhlı unsurların birlikte çalışması gereken gerçek anlamda birleşik silah operasyonu olacağını belirttiler. “Tanklar kesinlikle tek başına içeri giremez” diyen diğer uzman, “Piyadeler ara yolları kontrol etmek için tankların önünde yürüdüğü noktada mekanize piyadenin bir arada olması gerekir. Daha sonra güçlendirilmiş mevzileri tespit ettiklerinde piyade tankları çağırır.” ifadelerini kullandı. Piyade, düşmanın tahkim edilmiş pozisyonlarını temizleme ve tehditleri tanıma konusunda kritik bir rol oynamaktadır ve zırhlı birimlerle yakın işbirliği içinde çalışmaktadır. Şehir ortamında havan ve topçu kullanılması zordur. Bu nedenle zırhlı araçlardan, piyadeden, küçük silahlardan, bomba atarlardan ve tanksavar füzelerinden gelen ateş gücünü kullanmak önem taşımaktadır.

İsrail, Gazze’ye tam ölçekli bir operasyon sırasında deniz kuvvetlerini de devreye sokacaktır. Gazze, Akdeniz’e yakınlığı nedeniyle deniz kuvvetlerinin önemli rol oynaması gereken bölgedir.

İsrail, İnsansız Hava Araçları ile keşif ve hedef belirleme konusunda önemli bir avantaja sahiptir. Özellikle binaların içinde ve ara sokaklarda manevra yapabilen dronlar bu operasyonun başarısında önemli bir rol oynayacaktır.

İsrail, güçlü Hava Kuvvetleri sayesinde hava üstünlüğüne sahiptir. Hamas’ın taşınabilir hava savunma sistemlerine sahip olduğu bilinmektedir. Bu durum, İsrail’in hava gücü için potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır.

Şehir ortamındaki askeri operasyon, karmaşık, yüksek riskli ve zorluklarla dolu bir operasyon olarak karşımıza çıkıyor. İsrail bu operasyonda büyük zorluklarla karşılaşacaktır, ancak diğer taraftan orduya büyük tecrübe kazandıracaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here