Hamas Savunma Stratejisi’nde Gazze Şehri’nin kuzey çevresine fazla odaklanmadığı görülüyor. Muhtemelen savunmayı merkezi Gazze Şehri’ne yoğunlaştırdığı işareti olarak yorumlanabilir.
İsrail, ‘Temizleme Operasyonları’ çerçevesinde kara birliklerini kuzeybatı Gazze kıyısına yönlendiriyor. Birlikler, yol temizleme operasyonları düzenliyor ve Filistinli militanlarla çatışıyor. İsrail ordusu, Gazze Şehri’ni hava, kara ve denizden kuşatmış durumda. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), sahil boyunca rota temizleme operasyonları yapan istihkam ve piyade birimlerinin görüntülerini yayınladı.
Hamas’ın militan kanadı olan El Kasım Tugayları, militanlarının Beyt Hanun’daki tünel sistemlerinde manevra yaparken ve Filistin İslami Cihad’ın askeri kanadı olan Saraya el Kudüs güçlerinin çeşitli silahlarla saldırırken çekilmiş görüntülerini yayınladı.
Hamas ve Filistin İslami Cihad ile bağlantılı medya, Beyt Hanun’un doğusundaki sınır çiti yakınında şiddetli çatışmaların yaşandığını bildirdi.
İsrail güçleri, 3 Kasım’da Gazze Şehri’nin güneyindeki Tel el Hawa mahallesine ilerledi. 3 Kasım’da yayınlanan uydu görüntüleri, İsrail kuvvetlerinin 3 Kasım’da Juhor ad Dik’in kuzeyinden güney Tal al Hawa’ya kadar sıralandığını gösteriyor.
Filistinli milisler, Hamas’ın militan kanadı El Kasım Tugayları ve Filistin İslami Cihad’ın askeri kanadı olan El Kuds Tugayları da dahil olmak üzere, IDF birimlerine küçük silahlar, tanksavar mühimmatları ve dolaylı ateşle saldırılar düzenliyorlar. Operasyonlarında tünelleri de kullanıyorlar.
IDF, Gazze Şehri’nden sivillerin tahliye edebilmesi için Salah al-Din yolunu açtı. Ancak El Kasım Tugayları savaşçıları tarafından yol saldırılara uğradı.
Kudüs Tugayları, 4 Kasım’da Zeytun mahallesinin güneydoğusundaki bir İsrail komuta merkezini hedef alan bir Ababil adı verilen insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdi. Kudüs Tugayları, ‘Ababil’ insansız hava aracının İran yapımı Ababil-1 mi, yoksa yerel olarak Gazze’de üretilen ve Hamas tarafından geliştirilen Ababil-1 mi olduğunu belirtmedi.
El Kuds Tugayları ile El Kasım Tugayları, aralarında İsrail ordusu operasyonuna karşı taktik ve operasyonel seviyede koordinasyon olduğunu belirttiler.
HAREKAT DEĞERLENDİRMESİ (5 KASIM 2023)
IDF’nin kara manevrası, hava saldırıları ve ciddi topçu bombardımanının ardından başladı. İsrail Silahlı Kuvvetleri, düzenli ve yedek en seçkin ve kaliteli birimlerinden oluşan önemli kuvvetlerle Gazze Şeridi’ne girdi. IDF, şeridin derinliklerine sızdığı iki ana ekseniyle dikkat çekiyor. İlk eksen kuzeyden kıyı şeridi yakınından, diğeri ise orta Gazze’den Juhor ad Dik yakınından Gazze şehrine doğru ilerliyor.
Operasyonun ilk kısmında İsrail kara birlikleri sorunlarla karşılaşmadan ilerliyor gibi görünüyor. Ancak gerçek zorluk, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin derinliklerine girdiğinde başlayacaktır. Hamas’ın savunma stratejisi, Gazze Şehir merkezini savunmaya odaklanmış durumda.
Hamas, çeşitli savunma hatlarına örgütlenmiş durumda, ancak bu geleneksel anlamda açık bir cephe savaşı değil. Filistinli militanlar her an bir tünelin içinden İsrail birliklerinin arkasından veya ele geçirilmiş gibi görünen bölgelerde ortaya çıkabilir. İsrail ordusu unsurları Hamas’ın en üst düzey komutanları Yahya Sinwar ve Muhammed Deif yaklaştıkça çatışmaların yoğunlaşması muhtemel.
Gazze Şeridi’nin derinliklerine girecek kuvvet, yakın hava ve topçu desteği alan piyade ve zırhlı birliklerin birleşiminden oluşuyor. Yanlarında patlayıcı uzmanları ve engelleri temizleyen mühendislerden oluşan birimler bulunuyor. “Oketz” köpek birliğinin askerleri de köpekleriyle birlikte sahada görev yapıyor. Savaş alanının her yerine herhangi bir anda IDF’nin elit birimleri konuşlandırılmaya başladı.
İsrail Hava Kuvvetleri, savaşın başlangıcından bu yana kara kuvvetlerinin girmeye hazır olduğu bölgelerdeki ağır bombardımanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 15.000 hedefi vurdu. İsrail’in harekatı sırasında bir binanın üst katlarından ateş açıldı. İsrail askerleri evi tespit etti ve saniyeler içinde ev havadan tamamen yok edildi.
Şu ana kadarki çatışmayı karakterize eden ateş gücü, hiç olmadığı kadar hassas ve artan bir durumda. Artık “yumuşatma” bombardımanı değil, kara kuvvetlerine çok yakın hava desteği gerekeceği belirtiliyor. Bir vakada Hava Kuvvetleri, IDF’nin girmek üzere olduğu bir sokağa arka arkaya sekiz bomba gönderdi.
Stratejik öneme sahip hedeflere yönelik saldırılar Genelkurmay Karargâhı tarafından gerçekleştiriliyor. Muharebe güçlerinin yakınında, Gazze Tugayı’ndaki “ateş merkezleri” ve Be’er Sheva’daki Güney Komutanlığı aracılığıyla hava desteği sağlanıyor. Buradan Shin Bet hedeflerine yönelik suikastlar da yönetiliyor.
IDF, yıllardır Gazze’de yeraltı savaşı da dahil olmak üzere bir çatışmaya hazırlanıyor. Tuğgeneral Moşe (Chico) Tamir, hazırlıkları yönetti ve şu anda Be’er Sheba’daki komutanlıktan operasyonları yönetiyor.
IDF’nin bu hafta sonu itibarıyla savaşta önemli başarılar elde ettiğini iddia ediyor, ancak her şey kontrollü ve sorunsuz ilerlemiyor. Filistinli militanlar her an her yerden çıkarak sıkı korunan araçlara patlayıcı yerleştirmeye veya tanksavar füzeleri ateşlemeye çalışıyor. IDF’nin gelen tanksavarları tespit eden “Trophy” sistemi (İbranice’de “Windbreaker” olarak bilinir) ile donatılmış zırhlı personel taşıyıcıları ve Namer zırhlı personel taşıyıcıları gibi yüksek derecede korunan araçlar, ilk çatışmalarına girdi. Şu anda görünen bu füze saldırıları, bu araçları durdurmuş gibi görünüyor. “Trophy” sistemi %100 başarı oranına sahip değil, ancak birçok füze isabetini engellediği iddia ediliyor. Tanksavar füzesi tehdidine karşı mücadelede IDF’nin hedefinde Hamaslı komutan Muhammed Asar bulunuyor. Ayrıca sahada bulunan İsrail askerlerine düzenlenen havan ve drone saldırılarına karşı bölgeye hava savunma sistemleri konuşlandırılıyor.
Hamas’ın bu hafta düzenlediği saldırıda Namer zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) isabet aldı, ve 11 Givati Tugayı askeri öldürüldü. Aslında Namer, yüksek derecede geliştirilmiş bir zırh sistemine sahiptir. Bu zırh, mermi, mayın patlamaları ve roket tehditlerine karşı yüksek düzeyde koruma sağlıyor. Namer, nakliye, ateş desteği, keşif ve daha fazla askeri görev için uyarlanabiliyor.
İsrail’in ürettiği ilk tekerlekli zırhlı personel aracı olan ”Eitan” İsrail’in 2014 Temmuz’unda Gazze’ye yönelik düzenlediği ‘Koruyucu Hat Operasyonu’nda’ yaşanılan sıkıntılardan çıkarılan dersler sonucunda geliştirildi. Seri üretim 2022’de başladı ve Nahal Tugayı, Mayıs 2023’te Eitan’ı alan ilk İsrail piyade birimi oldu. Tugay, Eitan’ı ilk kez 7 Ekim 2023’teki Zikim Muharebesi sırasında kullandı. İsrail ordusunun yayınladığı son görüntülerde ”Eitan” aracının kullanıldığı görülüyor. Yeni nesil zırhlı personel taşıyıcının, ağır paletli Namer ZPT’den daha hafif ve daha hızlı. Araç, Rafael tarafından geliştirilen Trophy aktif koruma sistemi ile korunuyor. Eitan zırhlı aracı, tanksavar füzelere karşı tasarlanmış ‘yüksek teknoloji zırh’ gibi gelişmiş savunma sistemleri bulunuyor.
Hamas ve İsrail ordusu yaklaşık dört haftadır süren çatışmalarda hesapsız mühimmat kullandı. Çatışmaların uzun bir süreye yayılacağı anlaşılınca Hamas, roket stokunu korumak için nispeten tedbirli ateş açmaya başladı. İsrail ordusu da mühimmat sıkıntısı çekmeye başlayınca, Amerika Birleşik Devletleri hava köprüsü kurarak İsrail’e nakliye uçakları ile sürekli mühimmat taşımaya başladı. Eş zamanlı olarak İsrail, savunma sanayisini mühimmat ve yeni silah üretimi için devreye sokmak için yoğun çaba harcıyor. Bunlardan biri, hava savunmada kullanılması planlanan Rafael’in “Demir Işın” sistemi lazer silahıdır. İsrail, yıllardır İHA tehditine karşı lazerler üzerinde çalışıyor ve geçen yıl küçük ölçekli testlerde insansız hava araçlarını başarılı bir şekilde düşürdü. Ancak bu çatışmalarda sistemin önemli bir etkisi olmayacağı düşünülüyor. Sistemin 2025’te envantere girmesi bekleniyor.
İsrail ordusu, tüm birimlerini birbirine bağlamak ve büyük miktarda bilgiyi kontrol etmek için bilgisayar depolama tesislerine ve güvenilir, hızlı iletişim araçlarına ihtiyaç duyuyor. Bu amaçla, Tzrifin’de özel bir komuta merkezi kuruldu. Burada savaş için çağrılan yedek ordunun bir kısmının iletişim sistemlerini güncellemesi ve sorunları çözmeye çalışıyor.
İsrail ordusu, Tümgeneral Nitzan Alon’un komutasında özel bir birlik kurarak esirleri kurtarmaya çalışıyor. Ne yazık ki, zaman geçtikçe Shin Bet, son günlerde bir İsrail askerinin kurtarıldığı operasyon gibi kurtarma operasyonlarının şansının giderek azaldığını belirtiyor.
