Yunanistan hükümeti, mali nedenlerden dolayı uyguladığı 11.5 milyar Euro’luk silahlanma programındaki birçok yeni savunma projesini askıya almak zorunda kaldı. Dört korvet tedariği askıya alındı, ABD’den ihtiyaç fazlası LCS tipi kıyı muhabere gemisi ve C-130 uçağı alımı gündeme geldi.
Yunanistan’ın Proto Thema gazetesinin haberine göre, 1.7 milyar Euro’luk 4 adet korvet tipi savaş gemisinin satın alımını maddi imkansızlık sebebiyle askıya alan Yunanistan, ABD’nin envanterinden çıkaracağı 4 adet LCS tipi kıyı muhabere gemisi verme önerisini kabul ettiği belirtildi.
Hükümet, ABD’den ücretsiz imtiyazlarla ya da son derece düşük maliyetle ihtiyaç fazlası silah paketinden yararlanmayı planlıyor. Başbakan Kyriakos Mitsotakis’in Hanya’da ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile yaptığı görüşmenin ardından Fransa’da inşa edilen Belharra sınıfı fırkateynler ve envanterdeki MEKO fırkateynlerinin modernizasyonu tamamlanana kadar geçici bir çözüm olarak dört ABD LCS fırkateyni seçeneğini değerlendirmeye karar verdi.
Haberde, hükümetin bu kararı düşük maliyet nedeniyle aldığı, bu gemilerin tadilat miktarının 100 ila 400 milyon Euro arasında olacağı tahmin edildiği belirtildi. Böylece Yunan Deniz Kuvvetleri, Ege Denizi’ne elverişli dört gemi kazanacak. Hükümet, bu gelişmenin ardından 1.7 milyar Euro maliyetle dört korvet satın alma teklifini dondurdu. ABD’nin bu gemilerin tipiyle ilgili ortaya çıkan sorunların çözüldüğüne dair resmi güvenceler verdiği ifade edildi.
Yunanistan Savunma Bakanı bir röportajında, silahlanma programlarına atıfta bulunarak, deniz filosunun “modernizasyonuna” (takviyesine değil) vurgu yaparak, “bazı MEKO’ların modernize edilmesi gerektiği açıktır” dedi.
Yunanistan basını, Savunma Bakanlığı’nın sadece birkaç MEKO 200HN fırkateyninin modernizasyonuna atıfta bulunmasını, muharip birliklerin mevcudiyetine vurgu yapmasını ve “çok fazla gemiye” ihtiyaç duyulduğunu belirtmesini, haklı olarak “daha küçük” bir filo tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Haberde, “Tüm bunların tek bir anlamı var: silahların azaltılması. Ana vurucu birimler açısından “daha küçük” filo, görünüşe göre 3 FDI HN fırkateyni, ABD’nin onay vermesi beklenen 4 LCS, en az 2 modernize edilmiş MEKO 200HN ve 4-5 S fırkateynine dayanacak” ifadeleri yer aldı.
Savunma Bakanı Nikos Dendias, 8 Temmuz 2023 tarihinde Parlamento’ya yaptığı açıklamada, 11.5 milyar Euro tutarındaki 19 programa (belli başlıları) atıfta bulunmuştu. Bunlar arasında F-35 ve 37 adet F-16 Blok 50’nin modernizasyonu, Rampage havadan karaya füzeleri ve SPICE 1000/2000 bomba tedariğine değinmişti. Yeni korvet programı ve MLRS yükseltme programının iptal edildiği, Leopard 2 tanklarının modernizasyon programı için Alman KMW ile müzakerelerden vazgeçildiği görülmektedir. Bu durum, yaklaşık 4,5 milyar Euro’dan fazla tutardaki program ve silah harcamalarının iptal edilmesi anlamına gelmektedir.
ABD DONANMASI LCS’LERİ GERİ ÇEKMEYE BAŞLADI
Kıyı Muharebe Gemisi – (Littoral Combat Ship-LCS), ABD Donanması tarafından küçük ölçekli, çok rollü görevler için tasarlanmış ağ bağlantılı savaş gemileridir. Bu gemiler, kıyıya yakın bölgelerde faaliyet göstermesi amacıyla dizayn edilmiştir. LCS gemileri, sığ kıyı sularında mayın temizliği, sessiz dizel denizaltılar, küçük hızlı deniz unsurları, terörist faaliyetler ve asimetrik tehditlere karşı faaliyet göstermek üzere tasarlanmıştır.
ABD Donanması, LCS’leri hizmetten geri çekmeye başladı ve bu nedenle satın alma maliyetleri açısından Yunanistan için ideal bir çözüm olarak gösteriliyor. LCS gemileri 2016’da bir dizi sorun yaşadı. Singapur’da arızalanan USS Fort Worth (LCS-3) gemisi ancak 8 ayda tamir edilebildi. USS Milwaukee, görev modüllerinin parçalanması sonucu hasar görmüş ve limana çekilmek zorunda kalmıştı. Bu olaydan sonra görev modüllerinin beklenildiği gibi çalışmadığı iddia edildi.
Tam otomasyon sistemi ile çalışan gemiler, düşük sayıda personel ile görev yapacak şekilde tasarlanmıştı. Ancak plan, beklenildiği gibi işe yaramadı ve personel daha fazla çalışmak zorunda kaldı. Bunun üzerine donanma, gemilerdeki personel sayısını arttırdı.
LCS gemilerinin maliyetinin artması, hayatta kalma olasılığının düşük olması (savaş esnasında hasara dayanma kabiliyeti), yeterince silahlandırılmadığı endişeleri yıllarca tartışıldı. Gemilerin kullandığı modüler görev paketlerinin etkin kullanılmadığı ve test edilmesine ilişkin kaygılar, ABD Kongresi’nde gündeme geldi.
LCS gemilerinin bir diğer problemi maliyetlerinin fazla olmasıdır. Senato Silahlı Hizmetler Komitesi, bu gemilere yaklaşık 12,4 milyar dolar harcandığını ve bunun korkunç bir israf olduğunu savunmaktadır.
Yeni stratejiye göre, Washington’un önceliği artık “terörizm değil, Çin ve Rusya gibi güçlerle rekabet” olacak. Bu nedenle LCS gemilerine ihtiyaç kalmadığı, açık denizlerde görev yapacak daha fazla FFG (X) Çok Rollü Güdümlü Füze Fırkateyni ihtiyacının olduğu ileri sürülüyor.
YUNANİSTAN F-35’LERİNİ 2028’DE ENVANTERE ALMAYI PLANLIYOR
Blinken’ın Hanya’da Yunanistan Başbakanı ile yaptığı görüşmede, Yunanistan’ın F-35 alım programındaki belirsizliğin sona erdiği belirtiliyor.
Yunanistan Başbakanı, ERT’ye verdiği mülakatta, Yunanistan’ın F-35 alım talebinin olgunlaştığını ve “nispeten yakında ABD makamları tarafından” onaylanacağını ifade etti.
Başbakan, Yunanistan’ın F-35 talebini Türkiye’nin F-16 paketinden ayırmak istediğini ve “ABD ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin farklı yapıda olmadığını, başka bir ülkeye savunma teçhizatı satışını frenleyecek ya da etkileyecek olanın biz olmadığımızı” vurguladı.
Amerikalılardan alınan güvencelere göre, F-35 anlaşmasının normal seyrinde ilerleyeceği ve yılsonuna kadar sözleşmelerin imzalanacağı yönünde. Bu sayede Yunanistan, sözleşmenin uygulanmasına başlaması ve ilk uçağın en erken 2028 yılında teslim edilmesini bekliyor.
Yunanistan, ilk etapta 20 uçak satın almayı planlıyor, opsiyonuyla birlikte 20 uçak daha. Ancak toplu sayı, mevcut bütçeye bağlı olarak değişebilir. Plana göre, ilk 2 savaş uçağı 2028 yılında kalıcı üsleri kurulan Andravida’daki 117. Avcı filosuna konuşlanacak.
Dışişleri Bakanlığı’nın talebi Kongre’ye ilettikten sonra (Şubat ayında beklendiği bildiriliyor), resmi onay alınacak. Onay alındıktan sonra Teklif ve Kabul Mektubu (LOA) gönderilecek. Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) web sitesinde yayınlandıktan sonra 14 günlük bir itiraz süresi var. Ardından Savunma Ekipmanları ve Yatırım Genel Müdürlüğü (DGDAE) ile asıl müzakereler başlayacak. Bu müzakereler, savaş uçaklarının donanım seviyesini (toplam maliyet buna bağlı olacaktır) ve Atina’nın Yabancı Askeri Finansman (FMF) kapsamındaki finansman koşullarını belirleyecektir.
Müzakereler sırasında çözüme kavuşturulmayı bekleyen önemli bir konu da Washington’un Yunan F-35’leri için hangi silahları serbest bırakacağıdır. F-35’ler, son teknoloji ürünü havadan havaya ve havadan karaya füzeler, bombalar ve roketler taşıyabilmektedir. Bu durum, savaş uçağına ilave taktik ve stratejik avantaj sağlamaktadır. F-35’in Hava Kuvvetleri tarafından satın alınmasıyla birlikte, Rafale ve F-16 Viper ile birlikte Yunanistan niteliksel ve stratejik bir avantaja sahip olacaktır.
F-35’ler çok çeşitli muharebe kabiliyetlerine sahiptir. Düşük görünürlük ve düşman radarlarının tespit etmesini zorlaştırmaktadır. Özellikle gelişmiş elektronik harp kabiliyetlerine sahiptir. Sensör Füzyon yetenekleri ile F-35, pilota savaş alanında eksiksiz bir resim sunmaktadır. Süpersonik uçuş kabiliyeti ile mevcut avcı uçaklarının çoğundan daha uzun menzilli görevler gerçekleştirebilirler. Ayrıca, Belharra fırkateynleri ve Rafale avcı uçakları ile aynı olan Link 16 dijital veri bağlantı sistemine sahiptirler. Böylece en büyük avantaj, savaş alanının birleştirilmiş olması ve Belharra ve Rafale’nin “görünmez” F-35’lerin ileteceği bir saha resmi elde etmesidir.
Masada ayrıca, 35 adet Black Hawk UH-60M çok rollü helikopterin alımına ilişkin bir paket bulunmaktadır. Ayrıca, ABD Hava Kuvvetleri ihtiyaç fazlası iki adet ikinci el C-130 ve ABD’nin ihtiyaç fazlası ekipmanlarından Bradley M2A2 TOMA’ların tedarik edilmesi planlanmaktadır.
